9 Mart 2013 Cumartesi

İnsan Kendi Karısı Sikilirken İnleme Sesini Tanır!


İnsan Kendi Karısı Sikilirken İnleme Sesini Tanır! (Ahmet 20 Y., İstanbul / Türkiye)

Sabah işe gitmek için 7.30 da kalkarım. Cep telefonumun alarmı o saate kuruludur ve ben de sektirmeden hep aynı saatte uyanırım. Ama geçen gün uyandığımda saat sabah 6 sularını gösteriyordu. Karşı dairemden gelen gürültüye uyanmıştım. Oturduğum yer havuzlu bir site ve yazın bu sitede fazla kalan olmuyor. Site 6 tane 3 katlı villadan oluşmakta. Her sitede de toplam 4 daire var. Bizim oturduğumuz üst kat dublekslerde, karşı komşular ve biz varız. Alt katlar ise sadece yazın geliyorlar. Onun için mini sitemizde başka da kimseler yok. Bunu niye yazdığımı tabi anladınız, çünkü o kadar gürültüye benden başka uyanan da olmadı.

O saatte ne olduğunu anlamak için hemen üzerime bir şey giydim (genelde kışta olsa bir donla yatarım) ve kapıyı açtım. Gördüğüm manzara aynen şöyleydi: üzerinde gecelikle bir kadın (karşı komşumuz Emel, çok güzeldirrrr) paspasın üzerine oturmuş ağlıyor ve geceliği de yandan hafif yırtılmış durumda. Bir an duraksadım, ama sonra yardım etmek için apartman otomatiğini yakıp, onu yerden kaldırmaya çalıştım. Emin olun, kötü bir niyetim yoktu. Kadın kocasıyla kavga etmişti sonuç olarak. Neyse, onu doğrulttum ve evine sokmak istedim. Ama o anda fark ettik ki, o kargaşa sırasında kapı kapanmış ve anahtar da evin içinde kalmıştı. Mecburen Emeli evime misafir ettim. Emel çekinse de, o saatte yapacak başka da birşeyi pek yoktu.

Onu salona götürdüm ve rahat etmesi için önce üstüne bir hırka, sonra da bir battaniye verdim. Hırkayı giydikten ve battaniyeyi üstüne örttükten sonra biraz kendine gelmeye başladı ve ağlaması kesildi. Tabi ne olduğunu sordum, o da kocasının eve sabaha karşı geldiğini, içki ve kadın (?) koktuğunu, bununla ilgili ona bağırdığını, kocasının da çok sinirlendiğini ve onu tartakladığını söyledi (tartaklama biraz abartılı olmuş anladığım kadarıyla). Kavga büyüyünce de adam tekrar gitmiş. Bu da arkasından, “Dur, gitme...” falan derken kapı kapanmış.

Çok üzülmemesini söyledim klasik olarak. Ona bir Nescafe yaptım ve getirdim. Buna çok memnun oldu ve benim çok kibar olduğumu, eşimle boşanmış olmamın eşimden kaynaklandığını bildiğini, çünkü kadın kadına da onunla hiç geçinemediğini anlattı. Tabi hemen bu konulara girmedik, yaklaşık olarak bir saat sonra geldiğimiz yeri anlatıyorum size. Bir sonraki kahvenin içine sinirini yatıştırmak için bolca içki de koyduk. Daha sonraki muhabbetlerde aslında benle onun ideal bir çift, benim eşimle de kendi eşinin ideal bir çift olabileceğini düşündüğünü söyledi. Çünkü karakterlerimiz böyle uyuşuyormuş. Gittikçe bu konuları daha derin konuşmaya başladık. Bu arada saat sabah 8 olmuştu ve ben işyerime telefon edip, geç gelebileceğimi veya o gün hiç gelemeyeceğimi söyledikten sonra sohbete devam ettik.

Emel gittikçe daha hararetli bir şekilde kocasından bahsederken, konu onunla ilgili cinsel hayatlarına geldi. Emel aslında kocasını çoktan terk edeceğini, ama cinsel yönden kocasının onu çok iyi tatmin ettiğini söyledi. Buna şahittim, çünkü onların yatakodasıyla bizimki yapışık olduğundan Emelin çığlıklarını dinleyip eski karım veya partnerlerimle birkaç kez seks yapmıştım ve nedense partnerlerimin bu çok hoşuna gitmişti. Bundan dolayı seks yaparken porno film izlemesem dahi o filmlerin seslerini açıp, müzik eşliğinde seks yaptığımı çok bilirim. Emel kocasının cinsel performansını ciddi ciddi anlatırken birden gözlerinden bir ışık geçtiğini fark ettim. O an Emelin niyetini bozduğunu anladım. Emelin anlattıklarından ben de tahrik olmuştum.

Emelin ilk kızgınlığı ve heyecanı geçmiş ve artık bilerek beni tahrik etmek için uzun uzun tarifler yaparak, bana yaşamak istediği seksi anlatıyordu. Kocasından tek şikayetinin seks konusunda çok performanslı olmasına rağmen, sadece onu alta alarak seks yapıyor olmasından ve normal birleşme dışında hiçbir şekilde başka pozisyon denemediğindendi. Eh, yemeğin tarifi yapılmıştı ve bana da pişirmesi kalıyordu. Emele bu sefer güzel bir kadeh şarap verdim, ama şarabı ısıttım ve içine biraz karanfil koydum. Aynısından kendime de yaptım. Şaka gelecek ama, Emelle sabahın saat 9’unda içki içip, seks konuşuyorduk. Böylece bir yarım saat daha geçti. Emel açıkça söylemese de seks istiyor ve vücut diliyle bunu çok iyi anlatıyordu. Ben sabırlı bir adamım, ödülün daha büyük olacağını düşünürsem beklemeyi bilirim. Ben de Emelin anlattıklarına kendi anılarımla eşlik ediyor ve onu daha çok baştan çıkaracağını düşündüğüm eski seks anılarımı anlatıyordum.

Artık yeni adımı atma sırası bana gelmişti. Emele, “Hadi, çok yoruldun, gel istersen içerde biraz uzan, ben de ortalığı toplayacağım.” dedim. Emel de sinyali alıp ayağa kalktı. Onu yatak odasına götürdüm, temiz bir çarşaf çıkartıp serdim ve yatağa yatırdım, üstünü örttükten sonra odadan çıkarken yüzüne baktım, bana aptal aptal bakıyor ve neden bu fırsatı değerlendirmediğimi anlamaya çalışıyordu. Tabi ki değerlendirecektim, ama sabırlı davranıp daha iyi değerlendirmek istiyordum. Banyomda yarım jakuzim var. Gidip jakuziyi sıcak suyla doldurdum, banyo köpükleriyle bir güzel köpürttüm, soyunup üzerime bornozumu aldıktan sonra, ikinci bir bornozu da elime alıp yatakodasına gittim...

Emel tabi ki uyumuyordu, ben girer girmez doğruldu. Ona, banyo hazırladığımı, yıkandığında tüm bunları unutacağını söyledim, üzerindeki geceliğini yavaşça çıkardım ve o güzel göğüslerini ilk o zaman gördüm. Meme uçları abartısız 1 cm. kadar vardı ve ben bu güne kadar hiç bu kadar uzun meme ucu görmemiştim. Gözlerim meme uçlarında ona bornozu giydirdim ve elinden tutarak banyoya götürdüm, hiç ses çıkarmıyordu. Bornozunu çıkardım, kendiminkini de çıkardım. Ama benim içimde bir don vardı. Sonra yine çok yavaş bir şekilde Emelin külodunu iki parmağımla iki yandan tutarak çıkardım. Her şeyi bir merasim havasında yapıyordum. Onu yavaşça küvetin içine soktum. Suyun sıcaklığının çok fazla olduğunu söyledi. Ona suyun içinde biraz ayakta durmasını, yavaş yavaş içine girmesini söyledim. Ama yinede biraz soğuk su ilavesi yaptık.

O anda müziğin eksik olduğu aklıma geldi. Anılar 9 CD’sini müzik setine koyup yeniden banyoya döndüm. Emel küvetin içine uzanmış ve köpüklerin içinde başı hariç her yeri kaybolmuştu. Yine hiç acele etmeden Emelin kollarını, omuzlarını, sırtını yavaş yavaş sabunladım. Ben sabunladıkça Emelin gevşediğini hissediyordum. Sadece sabunlamamla bile nefes alışları farklılaşmaya başlamıştı. Lifi yeniden sabunladım ve bu sefer vücudunun ön tarafını, önce göğsünün üst tarafını, sonra da göğüslerini, yine yavaş yavaş ovmaya başladım. Göğüslerini ovmaya başlayınca Emel belki de biraz utancından gözlerini kapattı. Artık nefes alışı iyice değişmeye başlamıştı.

Ben de bornozumu çıkardım. Gözleri kapalı olduğu için bu arada hemen donumu da çıkarmış ve Emelin bulunduğu küvete onunla yüzyüze bakacak şekilde tam karşısına oturmuştum. Şimdi benim ayaklarım onun yanında, onun ayakları da benim yanımdaydı. Ayağının birini aldım ve zaten köpürmüş olan suyla ve lifle ayağını ve bacağını yıkamaya başladım. Önce ayak parmakları, sonra ayak bileği, baldırları derken yuvarlak dairelerle yavaş yavaş yukarı doğru çıkıyordum. Ve ben yukarılara çıktıkça Emelden artık küçük inlemeler duymaya başlamıştım. Amının civarlarında dolaşırken artık iyice ona dokunmamı istiyordu. Halen gözlerini açmamıştı. Tam amına geldiğimde orda durdum ve diğer ayağını sabunlamaya başladım.

Bir bacağını yaklaşık olarak 10 dakika kadar sabunlamış ve onu çıldırtmıştım. Tam hedefe ulaşacağımı düşündüğünde yeniden diğer ayağın ucuna dönünce gözlerini açtı ve “Artık benle oynama, ne yapacaksan yap, ben bunlara alışık değilim!” dedi. Onu duymazlıktan geldim ve diğer ayağını, ayak bileğini, baldırlarını ovalamaya devam ettim. Yine amına yaklaşıyordum ve o artık resmen seslice inlemeye başlamıştı. İnleyip beni tahrik etmek ve bir an önce sekse başlamamı istiyordu. Yaklaşık bir 20 dakikalık ayak bacak ovalama seansından sonra elimden lifi bıraktım ve kendimi oturma pozisyonunda ona yanaştırdım, onu ayağa kaldırdım ve küvetin kenarına, bacakları küvetin içine gelecek şekilde oturttum. Amından süzülen sular, sabunlar ve onun kadınlık sıvıları küvetin içine damlıyordu...

Bacak arasına diz çöktüm ve daha ona dokunmadan vücudunun kasıldığını hissettim. Yoksa bir kadını o anda hiç dokunmadan orgazm mı yapıyorum diye düşünürken, “Ne yapacağını anladım, birkaç kere kocamın seyrettiği porno filmde görmüştüm, adamlar kadınları yalıyorlardı, ama benim amımı daha önce kimse yalamadı!” dedi. Meğer kasılması bu yüzdenmiş ve ben de boşuna havaya girmişim. İçimden buna çok sevindiğimi itiraf etmeliyim, çünkü biraz sonra ona gerçekten onun çok hoşlanacağı bir şey yapacaktım. Ellerimle onu okşayarak ve hiçbir şey söylemeden yavaş yavaş dilimi amının etrafında dolaştırmaya başladım. Yine inliyordu ve ben henüz klitorisine ulaşmamıştım. Dilimi bu sefer amının dudaklarında gezdirmeye başladım, yavaş yavaş dilimi dolaştırıyor ve klitorisine doğru minik darbeler atıyordum. Emel ise başımı saçlarımdan tutmuş ve beni ne çok ileri itiyor ne de geri çekiyordu. Sanki başım hep aynı mesafede kalsın istiyordu. Başımı amına gömmeye utanıyor, başımı geri itmeyi ise aldığı zevkten dolayı yapamıyordu. Bunu çok iyi hissediyordum, ben de aynı pozisyonda yavaş yavaş işimi görmeye devam ettim ama bu arada klitorisine doğru daha çok dil darbesi atıyordum.

Biraz sonra başımı bıraktı, bu tam bir teslimiyetti. Bacaklarını artık kasmıyordu, iyice bacaklarını açmış ve benim orada istediğim şekilde onu yalamam için işimi kolaylaştırmaya çalışıyordu. Artık biraz daha ilerleyebilirdim. Dilimi daha sertçe amına sokup çıkartıyordum. Emel o kadar güzel inliyordu ki, benim sikim de dimdik olmuştu. Biraz daha onu emdikten sonra tam kıvama geldiğinde, sağ elimin 2 parmağını içine soktum ve dilimle klitorisini yalarken, elimle de amına girip çıkmaya başladım. Amı iyice genişlemişti ve bana, “Hadi! Daha hızlı, daha hızlı!” diye bağırıyordu. Ama ben halen aynı yavaş tempoda, bildiğim gibi onu tatmin ediyordum. Biraz sonra 3. parmağı ve sonra 4 parmağımı içine soktum. 4 parmağım içinde gidip gelirken artık delirecek gibi olmuştu. Nefes nefese hırlarken (artık inlemiyor hırlıyordu), “Bana bir şeyler oluyor, ayaklarım uyuşmaya başladı, bayılacağım, bu nefis bir şey, ölüyorum, mükemmel...” gibi laflar söylüyor, ama bunları bağırarak söylüyordu, bağırdığının farkında değildi. O anda anladım ki, bu güne kadar hiç böyle bir orgazm yaşamamış ve bunun ne olduğunu bilmiyordu.

O hızla ben 5. parmağımı da amına sokmuş ve elimin tüm ayası onun içinde girip çıkarken dilimle de klitorisini yalıyordum. Birden bacaklarının kaskatı kesildiğini hissettim. Nefes alması durdu ve “Tanrımmmm!” diye bir çığlık attı. Orgazm oluyordu. Amının kasılmalarını tüm elimde hissediyordum. Amının içi akıttığı sıvılardan dolayı o kadar kaygandı ki, tüm elim içinde rahat rahat gidip geliyor ve ben elimi her soktuğumda, “Ohhhhhh, yeterrrrr, hayır yine yap, yeterrrr, hayır devam et, ohhhhhhh, bu ne biçim bir şey, ben ölüyorum!” diye bağırıyordu. Amının en az on kere kasıldığını hissettim. Müthiş bir orgazm yaşamıştı ve bu o güne kadar yaşamış olduğu tek tip cinsel tecrübeye göre çok müthiş bir şeydi. Bunu benim yapmış olmamdan dolayı çok keyifliydim ve biraz sonra benim içinde keyifli saatlerin yükselerek artacağını biliyordum.

Yavaş yavaş sakinleşti. Elimi yavaş yavaş amının içinden çıkardım ve yeniden onu sıcak suyun içine oturttum. Nefes alışı düzelmeye başladı. Bu arada küvetin içinde ayağa kalktım ve sikim onun başı hizasında duracak şekilde ayakta durdum. Bakalım kendiliğinden ağzına almak isteyecekmiydi. Tabi ki minnettar bir şekilde sikime uzandı. Ama ben sanki onu görmemiş gibi küvetten çıktım, gidip bir kovaya ılık su doldurdum ve bu sefer onun başını şampuanlayıp saçını yıkamaya başladım. Ona gösterilen ilgiden ölecek durumdaydı. Halinden çok memnundu, gözlerini kapamış, onun saçlarını yıkamamı bekliyordu. Gözlerini açmamasını söyledim. Ellerim onun saçlarındayken, köpükler içindeki sikimi ağzına verdim. Zaten sertleşmiş olan sikim ağzının içinde biraz daha büyümeye başlamıştı. Elleriyle sikimi tutmasına izin vermiyordum, sadece ağzının içine sokup çıkarıyordum...

Biraz daha sokup çıkardıktan sonra sikimi ağzından çektim ve taşşaklarımı ağzına verdim. Taşşaklarımı ne yapacağını anlamadı. Yavaş yavaş yalamasını, özellikle taşşaklarımla göt deliğim arasındaki bölgeyle ilgilenmesini istedim. Yaşadığı büyük orgazmdan dolayı olan minneti sebebiyle şimdi elimde tam bir seks kölesi vardı. Taşaklarımı ve taşaklarımdan sonraki bölgeyi o kadar güzel yalıyordu ki, o şekilde bile boşalabilirdim. Bu arada elinin birini de sikime götürdüm, hem bana mastürbasyon yapıyor, hem de en hoşlandığım yeri yalıyordu. O kadar güzeldi ki, 2 dakika sonra onu durdurdum, yoksa hemen boşalacaktım. Bu arada küvetteki su soğumuştu. İçindeki suya hemen sıcak su ilave edip, hemen yeniden köpürttüm. İkinci seans başlıyordu ve bu seansın başrol oyuncusu bendim.

Her tarafımız sabun ve şampuan içindeydi, her yerimiz kayıyordu. Küvetin içinde ona diz çöktürdüm, o güzel göğüslerinin arasına sikimi yerleştirdim. Göğsünün arasındaki kayganlıkta sikim gidip gelirken, en ileri noktada da ağzına alıyor ve bunu çok acemice yapıyordu. Biraz böyle devam ettim. Bu arada, o 1 cm’lik göğüsuçlarını sıkıyordum. Büyük ve iri göğüsleri vardı, çok güzeldiler. Daha sonra onu köpek duruşu haline getirdim. Kalçasının yarısı suyun içinde, yarısı suyun dışında duruyor ve bana kalçasını sallıyordu. İstekli bir kadından daha güzel hiçbir şey yoktur. O kadar davetkar bir duruş ve bakış kimse tarafından reddedilemeyeceğinden, yarısı suyun içindeki amına sikimi yerleştirdim. Deminki el sokma operasyonundan dolayı zaten genişlemiş ve kaygan olan içine çok kolay girdim ve girmemle birlikte Emelden çok hoş bir “Ohhhhhhh!” sesi geldi...

O istekle kalçasını bir sağa, bir sola sallıyor, sikimin amının içindeki tüm duvarlara değmesini sağlıyordu. O kadar hoşuna gidiyordu ve bunu öyle belli ediyordu ki, onu kıskanmadım desem yalan olur. Ama aynı zevk benim için pek söylenemezdi, çünkü çok geniş bir amcığa giriyordum ve daha dar bir yer istiyordum. Zaten sekse başladığımız noktada götünün o küçük deliğinden onu becermeyi nihai olarak kafaya koymuştum. Kocaman olmuş sikimi amının içinden çıkardığımda bana kızdı, “Sok onu içime!” diye bağırıyordu, “Durma, devam et, içimde istiyorum!” diye söyleniyordu. Bir elimle Emelin amına masaj yaparken, dilimle de göt deliğini yalamaya başladım. Emel yeniden inlemeye başlamış ve “İster elini sok, ister sikini sok, fakat içimi boş bırakma!” diyordu. Benim dimdik sikimi görmese herhalde yumuşak biri olduğumu düşünecekti, çünkü onun anladığı anlamda onu çatır çatır sikmiyordum.

Elimin yine 4 parmağı amının içindeyken, göt deliğini de yalamaya ve dilimi göt deliğinden içeri yavaş yavaş sokmaya başlamıştım. Yine inlemeleri çoğalmıştı. İnlemeleri arasında, ona böyle şeyler yaşattığım için bana teşekkür ediyor, benim gerçek bir centilmen olduğumu, onu mahvettiğimle ilgili, kah bağırarak, kah inleyerek, kah boğuk bir sesle, birşeyler söylüyordu.

Artık zamanı gelmişti, ona hissettirmeden göt deliğine girmem lazımdı. Her tarafımız köpük ve şampuan içinde olduğundan, heryere girmek çok kolay gibi görünüyordu. Sikim artık tam anlamıyla kıpkırmızı olmuş, beynim birazdan gireceği daracık deliği düşünerek sikimin içine alabildiğince kanı doldurarak, sikimi olabilecek en büyük boyuta getirmişti. O şekliyle tekrar arkadan Emelin amına girdim, amının içinde gidip geliyordum. Emel ise bana daha önce hiç duymadığım tarzda küfür ve erotik konuşmalar içeren şeyler söylüyordu. O an dikkat ettim ki, Emel onun amına ağzımı dayadığımdan beri durmaksızın konuşuyordu ve asıl erotik ve tahrik edici olan onun konuşmasıydı. Konuşması beni çok çok fazla tahrik ediyordu.

Emelin amından hızla çektiğim sikimi biraz genişletmiş olduğum göt deliğine dayayıp aniden yüklendim. Sabunun kayganlığıyla sikim dibine kadar Emelin o sıcacık göt deliğine girdi. Taşşaklarıma kadar onun götünün içindeydim. Tabii Emel can havliyle öne fırladı, ama ben önlemimi almış ve kalçalarına yapışmıştım. Çığlıklar atıyor ve bana düşünebileceğiniz en adi küfürleri ediyordu. Ben ise kasıklarım onun kalçasına yapışmış durumda, hiç hareket etmeden, götüne sonuna kadar girmiş olarak duruyordum. Biraz sakinleşti, ama halen bağırıyordu. Sıkıca onu tutmuşken kulağına eğildim ve “Şimdi benim show zamanım, hadi bakalım, ilk başta canın yanacak, ama sonra çok hoşuna gidecek, gireceği kadarı girdi zaten, hepsi bu kadar!” dedim. Bana, “Orospu çocuğu, canım çok yanıyor, çek şunu, çık götümden!” diyordu. Ona bir dakika daha buna devam edeceğimi, eğer istemezse çekeceğimi söyledim. Ses çıkarmadı.

Biraz ellerimi gevşetip sikimi yarıya kadar geri çektim. Çekmemle birlikte sikimin kenarından Emelin götünden gelen kanları görünce aslına bakarsanız korktum. O ise götünden sızan bu kanı görmüyordu, ama kan suya karışmaya başlamıştı. Gerçi çok çok azdı, ama yine de bir problem olabilir diye düşündüm. Neyse, zaten iyice azmış durumdaydım ve bir daha kökledim. Emel yine acaip bir küfür savurdu. Ona amıyla oynamasını söyleyerek, elimle elini tutup amına koydum, “Oyna!” diye bağırdım. Ona hükmetmek istiyordum, onun da bundan hoşlanabileceğini düşündüm. Emel, götünde benim 20 cm. yarağım, kendini tatmin etmeye çalışıyordu. Ben de arkada yavaş yavaş ileri geri gidip geliyordum...

Biraz sonra Emelin sesleri yine hayvan inlemelerine dönüşmeye başladığında, ben de iyice gaza gelmiş durumdaydım. Sikimi yarıya kadar çekiyor, sonra kökleyebildiğim kadarıyla Emelin götüne giriyordum. Emel o inleme ve bağırtıları arasında yine, “Ölüyorummm!” demeye başladığında, ikinci orgazmına geldiğini anladım. Olanca gücümle götüne pompalıyordum. İnanılmaz bir zevkti. Emel delice amını okşuyor, ben de onun götünü var gücümle sikiyordum. Ben artık patlama noktasına yaklaşırken, Emel ikinci orgazmını oldu. O kadar çok bağırdı ki anlatamam. Bu bağırmaları duyunca artık ben de geri dönülmez noktaya gelmiştim. Tam boşalacağım sıra Emele, “Ağzına boşalacağım, çıkarır çıkarmaz bana dön!” dedim ve o anda çıkardım...

Emel otomatik bir şekilde bana döndü. Ben de ayağa kalkıp küvetin içinde diz üstü duran Emelin ağzına ilk fışkırtmayı yaptım, 2. ve büyük fışkırma Emelin burnundan başladı, ordan gözüne kadar ulaştı. 3.sü ise saçlarının ıslaklığında kayboldu, 4. fışkırmam yine ağzının içindeydi ve sonrakilerin hepsi Emelin o dolgun dudakları arasında eridi. Ben boşalırken Emel benim elimi sikimden çekmiş ve kendisi iki eliyle sikime yapışmıştı. Bir eli sikime mastürbasyon yaparken, ikinci eli ise taşşaklarımı sıvazlıyordu. O kadar muhteşem patlamıştım ki, anlatamam. Emelin o iştahlı ifadesi, beni iliklerime kadar patlattıktan sonra, sikim götünden çıktığı halde (çok kadın bundan tiksinir) iliklerime kadar emmeye devam etmesi beni mest etmişti.

Emel hiç yaşamadığı orgazmı aynı saat içinde 2 kere yaşamış olmaktan dolayı şaşkın ve yorgun, bense muhteşem patlamanın ardından bitkindim. Küvetin içindeki suyun boşalması için tapayı çektim ve içinde benim spermlerimin, onun am sularının ve götünden gelen kanlarının olduğu su yavaş yavaş delikten geçmeye ve suyun seviyesi azalmaya başladı. Duşu açtım, birbirimizi güzelce yıkadık ve sonra da bornozlarımızı giydik. Emel saçına bir havlu sarmış ve geceliğini suya tutuyordu, kısa bir yıkamadan sonra onu kaloriferin üzerine koydu. Daha sonra salona geçtik. Emel televizyonu açıp, o sabah programlarından birini seyretmeye başladı. Benim evi birden benimsemişti doğrusu. Ben de mutfağa gidip bir bardak meyve suyu içtim, bir bardak ta ona getirdim.

Bu arada karşı dairenin kapısından sesler gelmeye başladı. Emelin kocası dönmüş ve kapıyı yumrukluyordu. Kocası tabi Emelin kapıda kaldığını ve bende olduğunu bilmiyordu. Bir baktım Emel telaşla bizim kapının gözetleme deliğinden kendi kapısını gözlüyor ve biraz da korkarak kocasını seyrediyordu. Yavaşça Emelin arkasından yaklaştım ve bornozunu yukarı sıyırdım, benim bornozumun önünün açılması içinde bağı gevşettim. Biraz önce benim tezgahtan geçerek biçimlenmiş kalçalarının arasına sikimi sürtmeye başlayınca, Emel birden dönüp korku dolu gözlerle bana baktı ve sessizce, “Ne yapıyorsun?” dedi. Ben de, “Demin yaptığımız güzeldi, ama şimdi daha güzel olacak, sesini çıkarma, çıkarırsan ikimiz de yanarız!” dedim ve onun yanıt vermesine olanak tanımadan tekrar kafasını gözetleme deliğine çevirmesini ve kocasına bakmasını söyledim...

Sikimin ucunu güzelce tükürükleyip arkadan Emelin amına yerleştirdim. İki hareketle sikim amına girmişti. Emel de bu arada kalçasını hafif yukarı kaldırıp geriye itmiş ve benim amına girmemi kolaylaştırmıştı. Şimdi iki metre ilerde Emelin kocası varken, Emelin elleri benim kapıya dayalı şekilde, onun amının içinde gidip geliyordum. Ellerim onun kalçalarında, gittikçe daha hoyratça bir zevkle onu sikerken, o da ufak ufak inliyor ve ses çıkarmamaya çalışıyordu. Tam o anda hiç beklemediğiz birşey oldu ve kocası benim kapının zilini çaldı. Bir an durdum, Emelden ise çıt çıkmıyordu. Yalnız vücudu kaskatı olmuş ve onun o geniş amı bile o kadar sıkılaşmıştı ki nerdeyse sikim içinde hapsolmuştu. Sikimi yavaşça amından çıkardım. Kocasının aklına benim işte olduğum geldiğinden biraz sonra vazgeçti, ama hala kapının önünde duruyordu...

Emel şokta ve o şekilde dururken (bu gün bile size yazarken ürperdiğim) o dayanamadığım şeyi yaptım. Emelin amından çıkardığım kayganlaşmış olan sikimi, o anda ne yaptığını bilmeyen Emelin göt deliğine yerleştirdim ve hafifçe yüklendim. Sikimin başı götüne girdiğinde Emel bir tay gibi zıpladı. Buna inanamıyordu, kafasını bana biraz çevirip sessizce, “Sen manyaksın, yapma, bizi öldürteceksin!” dedi. Evet ben manyaktım, o kadar tahrik olmuştum ki anlatamam, “Sus!” dedim sadece. Emel baktı ki kurtuluş yok, iyice domaldı ve sikimi götüne alabilmek için uygun pozisyona geçti. Elleri yine kapıya dayalıydı. Bu sefer götü susuz sabunsuz sikildiği halde korkudan çıt çıkaramıyordu. Bir daha yüklendim, yaralı bir hayvan gibi yine zıpladı. Bir elini ağzına götürdü, elini ısırıyordu. Ama ben devam etmeye kararlıydım. Sonuna kadar bir daha yüklendim ve Emelden, “Ahhhh!” diye bir ses çıktı. O ‘Ahhhh!’ sesiyle ben doruğa yaklaştım, bir dakika içinde boşalmaya yakın bir hale gelmiştim...

Emele tekrar “Sus!” dedim ve yine yüklendim. Götüne delice girip çıkıyordum. Kasıklarımın Emelin kalçalarına çarpma sesini dışardan kocasının duymamasına imkan yoktu. Zaten artık Emel de tam sessiz duramıyor, sesli inliyor ve arada bir, “Ahhh, offfff, ohhhh...” gibi sesler çıkarıyordu. Tam boşalırken olabildiğince yüklendim, götünün en derinine boşalmak istiyordum. Ona tüm gücümle yaslandığımda yine Emelden uzun bir “Ahhhhh!” sesi geldi. Bütün spermlerimi içine coşkuyla boşalttım. Boşalmadan sonra durmam herhalde 1-2 dakika daha sürmüştür. O büyük zevk bitsin istemiyordum...

Bacaklarım titreyerek götünden çıktım. Sikime baktım kan ve döl içindeydi. Emel hem kendi bornozunu hem de benimkini çıkardı ve beni sikimden tutup banyoya götürdü. Ilık suyla bir güzel beni yıkadı ve sonrasında ağzına alarak sikimin içinde kalan bir iki damla sperminde dışarı çıkmasını sağladı. Bu arada taşşaklarımı da sıvazlıyor ve tamamen içimin boşalmasını sağlıyordu...

Kelimenin tam anlamıyla bitmiştim, ayaklarımın titremesinden dolayı üstüme bornozu alıp gidip salona oturdum. Emel de banyoda bir duş daha yaptı sanırım ve o da salona benim yanıma geldi. Nerdeyse üçlü kanepenin üzerinde uyumak üzereydim ki kocası aklıma geldi, adamın sesimizi duymamış olaması mümkün değildi, ama kapıdan da ses gelmiyordu. Merakla, biraz da korkuyla kalktım ve kapıya gittim, kocası gitmişti. Ama mutlaka bizleri duymuştu, insan mutlaka kendi karısının inleme sesini tanırdı!

Halen nasıl böyle bir şeyi yaptığıma inanamıyorum.

[Ahmet]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder