23 Mart 2013 Cumartesi

Kocam Beni Koca Yarraklı Arkadaşıyla Sikti!




Kocam Beni Koca Yarraklı Arkadaşıyla Sikti! (Gamze 25 Y., İstanbul / Türkiye)

Herkese merhaba. Benim adım Gamze, kocamın adı ise Gürkan. Kocamla evleneli nerdeyse 2 sene oldu. Kocam beni hemen hemen hergece evire çevire sikiyordu. Ama bacaklarımı açıp amıma koyduğunda kocama bir şeyler oluyor, başka erkeklerin de beni becermesini istediğini söylüyor, beni uyuz ediyordu. Zamanla buna alışıp benim de hoşuma gitmeye başlamıştı, ama asla başka bir erkeğin yarrağını yiyeceğim, hatta kocanım arkadaşı Emre’nin beni becereceği aklıma gelmez, asla böyle birşeyin olabileceğini düşünemezdim.

Bir gece kocamla yatakta konuşurken bana birşey söylemek istediğini, ama benden çekindiği için anlatamadığını söyledi. Ben de, “Bana anlatmazsan kime anlatacan kocacım?” deyip onu rahatlatmıştım. Ama beni başka bir erkeğe, hatta arkadaşı Emreye siktirmek istediğini nereden bilebilirdim ki? Neyse, sözlerine başlamadan önce kalbinin hızla çarptığını duyabiliyordum, aslında ne söylemek istediğini tahmin edebiliyordum, çünkü bana herzaman söylemek istediğini gayet çekinmeden anlatırdı. Sözlerine başlarken beni okşuyor, azdırmaya çalışıyordu. Parmaklarını öyle güzel kullanıyordu ki, o anda söylediği herşeyi kabul edebilirdim. Aynen öyle de oldu. Beni arkadaşı Emreyle beraber sikmek istediğini söyleyip, unutulmaz dakikalar geçireceğimi, hatta istersem aynı anda biri önüme diğeri arkama girebileceklerini söylüyordu. Ben de o anın zevkiyle, “Tamam!” deyip boşalmaya çalışıyordum. Nede olsa fantazimiz yatakta kalacaktı. Neyse, benle beraber kocam da boşalıp, yatıp uyuduk.

Aradan 2 gün geçmişti ve kocam arayıp bu gece misafirimiz olduğunu, bir şeyler hazırlamamı söylüyor, üstüme de rahat bir şey giymemi istiyordu. Kocama kimin geleceğini sorduğumda arkadaşı Emre olduğunu söyledi. O anda kocama birşey demedim, ama telefonu kapatınca panik yapmaya başlamıştım. Yatakta onayladığımı gerçek anladıysa diye bir yandan hazırlık yapıyor, bir yandan da içim içimi yiyordu. Üstüme herzamankinden kalın giyinip, onları akşama karşıladım. Ellerinde içki vardı. Biraz oturup yemek yedikten sonra, kocamı yatak odasına çağırıp, Emreyi niye getirdiğini sordum. O da sadece içki içip takılacaklarını söyledi. Biraz da olsa rahatlamıştım. Odaya geçip içkilerimizi içerken gülüyor eğleniyorduk. Aslında Emreyi de severdim, birçok kez yanyana da gelmiştik. Ama asla aklımdan başka birşey geçmemişti Emre için.

Muhabbet koyulaştıkça saat te ilerliyor, gece yarısına geliyordu. Kocam Emreye saatin geç olduğunu, isterse bu akşam burada kalabileceğini söyledi. Emre de hiç ısrar ettirmeden kabul etti, nasıl olsa yarın hafta sonuydu. Emreye giyebileceği rahat bir şort çıkarmıştım, giyip içeri geldiğinde verdiğim şortun çokta rahat olmadığını anladım. Çünkü şort Emreye dar gelmiş, siki önünde kocaman duruyordu. Hatta biraz kalkık duruyor, resmen sikinin kafası belli oluyordu. Biraz içkinin etkisiyle olacak ki, gözüm hep Emrenin sikine takılıyor, Emrenin de beni sikecekmiş gibi bakışlarını fark ediyordum...

Kocam duşa gireceğini söyleyip, beni Emreyle bırakmıştı. Ben mutfağa giderken Emrenin popoma baktığını hissediyordum. Mutfaktan içeri girdiğimde Emrenin siki resmen odun gibi olmuştu, önünde kocaman birşeyle benimle konuşuyor, inceden de beni süzüyordu. Ne kadar istemem desem de, sonuçta ben de bir kadınım. Emrenin siki okadar güzel duruyordu ki, o başkasının yarrağını asla yemem, kocamdan başkasıyla asla yapamam diyen ben, Emrenin sikine oturmak istiyor, beni sabaha kadar becermesini arzuluyordum. Yerimden kalkıp yatak odasına geçtim, üstümü çıkarıp daha sexy birşeyler giymeyi kafama koymuştum. Zaten kocam da asla bana niye böyle giyindin demez, aksine hoşuna bile giderdi. Sütyenimi çıkarıp üstüne ince bir askılı giydim, altına da daracık şortumu giyip içine tangamı geçirdim. Aynaya baktığımda ben bile kendimi becermek istedim doğrusu...

Neyse içeri geçtiğimde Emre koltuğa uzanmış, sikini de kaldırmış, sanki beni bekliyordu. Canım kocam ise banyodan bir türlü çıkamıyor, sanki bizi başbaşa bırakmak istiyordu. Ben de yanındaki koltuğa uzandım, Emrenin o koca sikini izliyordum. Ama cesaretimi bir türlü toplayamıyor, Emreye yanaşamıyordum. Oysa Emrenin beni istediği açıkça belliydi. En sonunda kocam banyodan çıkıp yanımıza geldi. Emre çaktırmadan sikini düzeltmişti kocam görmesin diye, ama halen belli oluyordu.

Biraz daha oturduktan sonra ben uykum geldiğini söyleyip yatak odasına geçmiştim. Emrenin o koca yarrağı beni o kadar azdırmıştı ki, kendimi okşuyor, bir yandan da Emrenin beni siktiğini hayal ediyordum. Aradan tahmini 1 saat geçmişti ki, odaya birinin girdiğini duydum, uyuyormuş gibi yapıp yatmaya devam ettim. Aklıma kocamdan başkası gelmedi tabii. Ama yanılmıştım. Emrenin olduğunu fark edince kalbim yerinden çıkacak gibi atıyor, bir türlü sakinleşemiyordum. Emre yavaşça yatağın içine girip arkama yaslandı. Elleriyle popomu okşadıktan sonra, o odun gibi yarrağını arkama değdirdiğinde, korkudan mı yoksa heyecandan mı bilmiyorum, kendimi bayılacak gibi hissettim. Emre hiç sesini çıkarmıyor, yavaş yavaş ellerini şortumun içine sokuyordu. Amcığım zevkten sırılsıklam olmuştu. Emre bunu fark etmiş olacak ki, hafiften güldüğünü anladım. Ama ben hiç çaktırmıyor, uyuyormuş gibi yapıyordum...

Emre bu arada işi ilerletmiş, şortumu aşağıya doğru çekiyordu. Tangamı da aşağıya indirdikten sonra, sikini amıma sürtmeye başlamıştı. O kadar heyecanlanmıştım ki, kocamı çoktan unutmuştum bile, bu adam nerede, ne yapıyor aklıma bile gelmiyordu. Emre sikinin kafasını arkadan amıma yavaşça sokmaya başlamıştı ki, ben daha fazla dayanamayıp boşaldım. Ama halen yan yatıyor, uyuyor gibi yapıyordum. Zaten bu anlattıklarım dakikalar içinde oluverdi. Neyse, ben boşaldım ama halen içimde yangınlar çıkıyor, beni deli gibi becermesini istiyordum. Emre yarrağını amıma sokarken beni zevkten öldürüyor, o daracık amımı yavaş yavaş genişletiyordu. Yarrağı öyle kalındı ki, içimi tamamen dolduruyordu...

Daha fazla dayanamayıp Emreyle konuşup bacaklarımın arasına geçmesini söyledim. Emre beni sırtüstü yatırıp bacaklarımı aralayıp amıma dalıverdi. Öyle güzel sikiyordu ki beni, zevkten inliyor, Emreyi içime bastırıyordum. Emre de taşşaklarını vura vura amıma yerleştiriyordu. Çok geçmeden Emreyle aynı anda boşaldık. İçime öyle bir akıtıyordu ki, çıldırmak üzereydim. Şimdiye kadar kocamla nezaman ilişkiye girsek 1 kereden fazla boşalamıyordum, ama bu sefer başkaydı, Emre hiç içimden çıkarmadan tekrar sikmeye başlamıştı. Girip çıktıkça dölleri amımdan yatağa akıyordu...

Birden kocamın bizi izlediğini fark ettim. O an aklıma, daha önce bana anlattıkları gelivermişti, Emreyle beni birlikte sikmek istediği. Kocamı da yanıma çağırıp yarrağını ağzıma aldım. Oysa ağzıma almam için kocam bana yalvarır, ben ise tiskindiğim için çok nadir ağzıma alır, onun gönlünü yapardım. Şimdi kendiliğimden ağzıma almak istiyordum. Emre de öyle güzel sikiyordu ki beni, bana domalmamı söyleyip arkama geçtiğinde yarrağını amıma sokuşunu asla unutamam. Kalçalarımdan tutup taşşaklarını vura vura amıma bastırıyordu o koca yarrağını. Kocam da yatağa yatmış, yarrağını yalatmanın zevkini yaşıyor, biryandan da Emrenin beni nasıl siktiğini sorup beni iyice azdırıyordu. Emre amımı öyle muazzam sikiyordu ki, dayanamayıp üçüncü kez boşalmıştım. Ben bile kendime inanamıyordum, canım hala yarrak yemek istiyordu...

Bir süre Emre arkamdan amıma çaktıktan sonra, yatağa sırt üstü yatıp beni kucağına almıştı. Emrenin sikine oturup kalktıkça kendimi kaybediyordum. Kocam da parmağıyla götümün deliğini okşayarak, götüme girmek istediğini söyledi. O anda kocam değil, kaç kişi götümü sikmek istese kabul ederdim. “Tamam gir!” deyince, kocam zaman kaybetmeden götüme sokmaya başlamıştı. Şimdi hem amımdan Emre sikiyor, hem arkamda kocam götümü sikiyordu. Kendimi zevkten bayılcak gibi hissediyordum, iki yarrağın arasında zevk çığlıkları atıyordum. Kocam dayanamayıp götüme boşalınca, Emre de daha fazla kendini tutamadı, amım götüm döl içinde, yarrak yemenin hazzıyla ben de boşaldım. Beni öyle güzel sikmişlerdi ki, 4 kere arka arkaya boşalacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Daha sonra üçümüz banyoya gidip duş aldık. Birer sigara içtikten sonra yatağa geçip uyuduk...

Sabah kalktığımda yürüyecek halim bile yoktu, ama o kadar mutluydum ki, herşeye razıydım. Şimdi haftada bir iki kez üçümüz deliler gibi sikişip, yatakta inanılmaz anlar yaşıyoruz. Hayatımdan çok memnunum. Hatta geçmişi hatırlayıp kendime kızıyorum bile, bunu neden daha önce yapmadık, ne kadar salakmışım diye. Bunu iki yarrak yeyince anladım.

Evli kadınlar, belki kocanız size böyle birşeyi teklif ettiği halde istemiyor olabilirsiniz, ama inanın bana, kocanız size mutluluğun kapılarını açıyor. Ben bile böyle birşey yapacağım aklımın ucundan geçmezdi. Emre şimdi normal ortamda arkadaşım, yatakta da kocam oluyor ve üçümüz çoooook mutluyuz arkadaşlar. Siz de bu fırsatı geri çevirmeyin, eminim içinizde kocası isteyenler vardır, bu fırsatı kaçırmayın, iki yarrağın tadına siz de bakın, bana teşekkür edeceksiniz!

Hepinize saygılarımla.

[Gamze]



Aile Boyu Siktiriyorum!


Aile Boyu Siktiriyorum! (Aydan 33 Y., İzmir / Türkiye)

Büyük kaynım doymak tükenmek bileyen vahşi bir hayvan gibiydi, belirli belirsiz saatlerde eve geliyor, ortam müsaitse ayak üstü bile olsa beni bir güzel becerip gidiyordu. Eğer müsait bir ortam yoksa da, bana çatı katına çıkmam için talimat veriyordu. Ondan korktuğum için boyun eğiyor ve ardından çatı katına çıkıyordum. Beni pantolonunu çıkarmış bir vaziyette karşılardı, 5-10 dakikada düzüşürdük.

Ona keza küçük kaynım da öyleydi, aç bir sırtlan gibi etrafımda dolanıp duruyordu. Mesela mutfağa mı gittim, annesini kollar, asayiş berkemalse yanıma gelir, arkama geçip kafasını eteğimin atından sokar, kalçalarımı sömürürdü. Geceleri sessizce odama gelir, birkaç defa siker ve sevinçle çıkardı odamdan. En komiği nedir biliyor musunuz? Küçük kaynımın beni kendinden geçmiş bir vaziyette sikerken ‘Yenge’ diye hitap etmesi ve büyük kaynıma beni sikerken de, benim ona ‘Abi’ diye hitap etmemdi :)

Artık yaydan fırlamış bir ok gibiydim, içimde uyuttuğum canavar çıkmıştı adeta gün yüzüne. Amacım kocamin en üst katımızda oturan amcasının oğlunu ayartmaktı. Onda zorlanacağımı düşünüyordum, çünkü karısına aşıktı ve gözleri dışarıda değildi. Planlar kuruyordum, ona nasıl sokulacağımı kara kara düşünürken, ekmeğime bal süren bir gelişme ceryan etti, karısının birkaç günlüğüne annesinin yanına gitmesi gerekti. Kuzu görmüş bir kurt edasıyla sevindim. Fırsat ayağıma gelmişti. Bir gün belirleyerek gece yarısını geçmesini bekledim. Zaman gelip çatınca usulca onun dairesinin önüne kadar yalınayak çıktım. Üzerime de uzunca bir hırka giymiştim ve boğazıma kadar da düğmelemiştim. Dışarıdan bakan kapalı sanır, ama içimde başka hiçbir şey yok. Zaten son zamanlarda iç çamaşırı kullanmaz olmuştum, seks hayatım çok faal olduğu için zaman kaybı yaratıyorlardı bana. Herneyse, kapısını çaldım. Kapıyı açtı ve şaşkınlıkla bana baktı...

Gecenin bu saatinde ben göreceğini düşündüğü en son kişiydim belkide. “Hayırdır yenge, birşey mi var?” diye sordu. Bir hışımla onu itip içeri girdim ve kapıyı içerden kilitleyerek, “Evet bir derdim var!” dedim, aldırmadan yürümeye başladım. Kayıtsızca ne olduğunu çözemediği için peşimden sürüklendi. Ben yatak odasına kadar gittim ve odanın tam ortasında durdum. Meraklı gözlerle bana bakıyordu halen. Karşısına geçip yukarıdan aşağıya olmak suretiyle hırkamın düğmelerini açmaya başladım. “Yenge ne yapıyorsun?” diye çıkıştı bana. “Seni istiyorum, bu gece beni fethetmen gerek!” dedim. Ama çok hiddetlendi, beni dışarı atmak için kolumdan tuttu. Kolumu çekeyim derken bacağım komidine çarptı ve beni yere düşürdü. Gayri ihtiyari yere düşerken tutunma ihtiyacı hissettim, o anda elime şortu takıldı. Cengaverin üstünde sadece şortu vardı, ama o da kurtarmadı beni, şort ta, ben de yerdeydik, çırılçıplak kalmıştı...

Canım yanmış numarasına yattım o anda. Panik olmuştu, beni yerden kaldırıp, yatağa uzanmamı sağladı. Tam doğrulacakken dudaklarına yapışarak, dilini kapıp emmeye başladım. İtmeye çalıştıysa da öfkesi zevke dönüştü ve bana karşılık vermeye başladı. Baktım bir ara benim açmaya başladığım geri kalan düğmeleri açıyordu. Tamamen açınca hırkayı çıkarıp aldı, memelerimi avuçlayarak sömürmeye başladı. Acayip yiyişiyorduk. “Ah yenge ne yaptın sen, kalkanın insafı bulunmaz, beni baştan çıkardın, artık seni sikecem çaresiz!” dedi. Siki kazık gibi olmuştu bile. Bacaklarımı omuzlarına dayamak suretiyle, o koca yarağı amıma kökledi. İçime gidip geldikçe iniltilerimi çığlığa döndürmemeye çalışıyordum. Ama öyle sert sikiyordu ki bazen, çığlık atmayana aşkolsun. Coşmuştuk adeta.

“Yaktın beni yenge, nasıl yaparsın bunu bana, nasıl siktirirsin kendini bana!” diyor, öfkeyle vuruşları sertleşiyordu. Bu benim hoşuma gidiyordu tabii. Kökleye kökleye siktikçe, “Amını parçalayacam yenge, beni baştan çıkartmak neymiş gösterecem sana, seni saatlerce sikeyim de aklın başına gelsin!” diye homurdanıyordu.

Bir ara hızını alamayıp yatakta beni yüzüstü çevirip domalttı ve bana “Hazır ol yenge, götünü de sikecem!” dedi. O an cazip geldi, “Olur sik bakalım!” dedim. Yarağının ucunu götüme sokmaya çalıştı. Canım çok yanınca, “Bırak!” diye bağırdım. Israr etmedi, bıraktı ve sırt üstü çevirip, bacaklarımı ikiye ayırdı, “Artık boşalma zamanı!” diye cart diye amıma daldırıverdi sikini. Sert sikilmeyi seviyorum ve o gidip geldikçe, “Daha hızlı!” diye bağırıyordum. Ve aynı anda patladık, orgazm olduk. Sikini eme eme yeniden kazık gibi yaptım. Sabaha kadar öfkeyle karışık sikti beni...

Sabahın ilk ışıkları odayı yeni yeni aydınlatırken, ben kendi daireme süzüldüm, banyoya attım kendimi. Çıktığımda telefonuma baktım. Bir de ne göreyim? 20 cevapsız çağrı ve “Sabah geliyorum, hazırlıklı ol, seni çok özledim!” diye yazan bir de mesaj vardı. Gelecek olan kimdi dersiniz? Kocam!

[Aydan]

Meral Abla!


Meral Abla! (Seyit 18 Y., Gaziantep / Türkiye)

Taşrada bütün çocuklar oyun oynamaya doktorculukla başlar, derken bu oyun sekse dönüşür. Cahillik işte, arkadaşlarla sikimizi birbirimizin götüne sürtmeyi, sikimizi kızların amına sürtmeyi seks yaptık sanıyor mutlu oluyorduk. Bir gün çalıştığım kasaptan et götürüp dönerken, arkadaşım Hasanı gördüm. Bana, “Seyit gel sikişelim!” dedi. “Oğlum benim dükkana gitmem lazım, hem biri görür şimdi!” dedim. “Lan gel kimse görmez, şu harabeye gireriz, beş dakika sürmez!” dedi. Harabeye girdik pantolonlarımızı indirdik, önce Hasan sikini götüme sürtmeye başladı, bir yandan da ‘oh oh’ derken, ben de götümü sallıyordum. Şimdi de ben Hasanın götüne sürtecektim. Sikimi Hasanın götüne dayamıştım ki, yan pencereden müşterimiz topal Hüseyinin kızı Meral ablanın bize baktığını gördüm. Telaşla, “Hasan kaç oğlum yakalandık!” dedim...

Hasan nasıl kaçtı anlayamadım, ben kaçarken çekemediğim pantolonumun ayağıma geçmesiyle yüzüstü bir düştüm ki, her yerim yara bere oldu. Ben yerden kalkıp toparlanırken Meral abla kapıya inmiş, “Seyit iyimisin, gel bakayım neyin var!” diyerek, beni evine alıp yaralarıma pansuman yaptı. Evden çıkarken, “Meral abla ne olur kimseye söyleme, duyarlarsa beni keserler!” diye yalvardım. “Tamam Seyit, bu aramızda sır kalacak!” diyerek saçlarımı okşayarak, yanaklarımdan öptü gönderdi beni.

Meral abla 30 yaşlarında, çok çok güzel, manken gibi bir kadın. Ona bir bakan dönüp birdaha bakar, öylesine alımlı. Ailesi onu yıllar önce Lise son sınıftan alıp memleketin en zenginlerinin birinin oğluyla evlendirmiş. Dedikodulara göre, 1 ay sonra kız değil diye geri gönderilmiş diye duydum, ama yine de Tanrı bilir. Meral abla evin tek kızı, bağları bahçeleri var, babasıyla annesi yaz kış bağ bahçe işiyle uğraşırlar, kızlarına kıyamadıklarından onu hiç götürmezler. Meral abla ‘aramızda sır kalacak’ demesine rağmen, yine de birilerine söyler diye çok korkuyordum. Hele komşuları sağırgil duyarsa mahvoldurdum, o kadın bir memlekete yayın yapar, duymayan kalmazdı. Sabaha kadar gözüme uyku girmedi.

Öğlen vakti ustam ve kalfa yemekteyken dolaptan 1 kilo kadar et çıkardım, sardım, bakkala bıraktım, sonra yemeğe giderken aldım Meral ablaya götürdüm. “Abla aman kimseye söyleme, hele sağırgil duyarsa ben ölmeliyim o zaman!” dedim. Saçlarımı okşayarak, “Biliyorum Seyit, duyulursa ailen insan içine çıkamaz, sen dua et ki ben gördüm, ya başkaları görseydi? Ama sen korkma, bu sır bende kalacak!” dedi. Eti nasıl aldığımı söyledim. “Çok dikkatli ol tamam mı, ustan sezmesin!” diyerek eğilip burunlarımızı birbirine sürüp, gülerek, “Benim canım korkmuş mu?” diyerek yanağıma, dudağıma, burnuma, gözlerime, yüzümün her yanıma öpücükler konduruyordu. Artık rahatlamıştım, Meral ablanın kimseye söylemeyeceğine emin olmuştum. Oradan mutlulukla ayrıldım.

Birkaç gün sonra evde babamın yurtdışından getirdiği çaydan ve kahveden alarak Meral ablaya götürdüm. O da bana sütlaç ikram etti. Çay ve kahve için teşekkür ederek, beni kucağına alıp şaçlarımı okşarken yanaklarımdan öperek, “Oh sen ne güzel kokuyorsun Seyit!” diye bana sarılıyordu. Aylar böyle geçerken ona annemin bir altın yüzüğünü, ablamın saatini, teyzemin iki bileziğini, dükkandan ve evden çaldığım paraları, haftalığımı hep ona götürüyordum. Meral abla beni çok seviyordu. Ben de ona çok alışmıştım, bana sarılması saçlarımı okşayıp beni öpmesi koklaması çok hoşuma gidiyordu...

Hele 16. yaşıma bastığımda, doğumgünü pastasıyla bana sürpriz yapması çok hoşuma gitmişti. Ben de buna karşılık ona bir hediye düşünüyordum. İstanbuldan amcamlar gelmişti, bizde kalıyorlardı. Çarşıya çıkmıştım, eve uğradım, annemler herkes hamama gitmişler. Hemen misafirlerin çantasını karıştırdım, birsürü bilezik ve altın setler vardı. Bir burma bilezik alarak evden dükkana gittim, ordan da Meral ablaya götürüp verdim. Gözleri kocaman açılmıştı. “Seyit bunu nerden aldın?” diye sorunca, ona anlattım. “Aman kimse bilmesin!” diyerek bana sarılıp belki yüzlerce kez öptü. Bana öyle sarılıyor ki, canımı çıkaracak. İlk defa yüzüm memelerine değiyor, o yumuşaklığı hissediyor ve çok hoşlanıyordum. Ben de ona sarıldım. Beni, “Canım, canım!” diye öpüyor, kokluyor, bana sarılıyordu. Çok sevinmiş, mutlu olmuştu. Bana, “Ne zaman istersen gel Seyit!” diyordu. Ben de enaz onun kadar mutluydum.

Ertesi gün yengemler kayıp bileziğin farkına farmışlar, evde kıyametler kopuyordu. Kim alır bileziği, eve kim geldi falan diye, isimler sayılıyordu. Bana da sordular, “Senin almayacağını biliyoruz da, alanı gördün mü?” diye. Ben de, “Görmedim!” dedim. Ama babam çıkarken, “Ne yaparsanız yapın, bu altını akşama kadar bulamazsanız bu evi yakarım!” diyerek sinirle çıkıp gitti. Annem ablam hepsi ağlıyordu. Ben de korkmaya başlamıştım, hemen Meral ablaya gittim...

Meral abla leğende çamaşır yıkıyordu. Entarisini toplayıp beline sokmuş, donu sıyrılmış, baldırlarından bacaklarına kadar açılmıştı. Entarinin üstten düğmeleri açık, çamaşırı çitilerken sallanan bembeyaz memeleri içimi eritiyordu. Gelip bana sarıldı, “Aman seyit beni karıştırma, istersen geri vereyim bileziği!” derken memeleri yüzüme, dudaklarıma değiyordu. Meral abla bana sarılıp saçlarımı koklarken, memelerinin kokusu içime iniyor, sıcaklığı beni ısıtıyordu. Ben de ona sarılıp, ellerimi götüne doğru indirip, götünü sıvazlamaya başladım. Sesi çıkmayınca okşamaya başladım. Kulağıma, “Hınzır seni!” deyince, bundan cesaret alarak götüne daha sıkı sarılarak elimi araya soktum. Meral abla elimi götünün arasında sıkıştırarak, “Seni eşşek seni, sen neler biliyormuşsun!” diyerek götüme bir şaplak attı...

Tüm bunlar olurken içim öyle hoş oluyordu ki, ondan hiç ayrılmayım istiyordum. Beni yolcu ederken de dudaklarımdan yüzümden defalarca öpüyor, “Sen delikanlı olmuşsun artık Seyit!” diyerek gülüyordu. Oradan sevinçle uçarak çıktım...

Altın maltın umurumda değildi, şimdi tek düşüncem Meral ablaydı. Artık her an aklımda Meral abla vardı, gece gündüz onun hayaliyle yaşıyordum, ona sarıldığımda dünyanın en mutlu insanı ben oluyordum, ona sarılmak öpmek okşamak onu sevmek istiyordum. Hep yanımda olsun, hep onunla olayım, memelerini öpeyim, emeyim, götünün arasını yalayayım, ısırayım, bacaklarını öpeyim, onun çırılçıplak vücuduna sarılayım istiyordum. Ama bunlar hep hayaldi. Ama olsun, ona sarılmak ta, öpmek de, götünü okşamak da güzeldi diye uykuya daldım.

Ertesi gün çok istememe rağmen Meral ablaya gidemedim. Daha ertesi gün de, derken günler olmuştu onu görmeyeli. Ustamın hanımı hastalanınca, ustam İstanbula gitti, kalfa da beni yemeğe bile bırakmıyordu. Sabah erken gidiyorum, akşam geç geliyorum eve. Bir türlü fırsat bulamıyordum, deli olacaktım. 5 inci gün dükkanda çalışırken bir kadın geldi, başımı kaldırdım baktım Meral abla. Onu görünce dünyalar benim olmuştu. Yarım kilo et istiyordu. Meral abla kalfaya, “Ben çarşıya gideceğim, elimde götürmeyeyim, Seyitle gönder bir zahmet!” deyince nerdeyse havalara fırlayacaktım. Kalfa, “Başım üstüne bacı!” diyerek Meral ablayı gönderdi. Et almayı bahane edip beni görmeye gelmişti, mutluluktan çıldıracaktım...

Ona gittiğimde siyah bir elbise giymiş, makyaj yapmış, çok güzel olmuştu. Mini eteğin altından bembeyaz bacaklar, siyah gömleğin altından memeleri harikalar yaratmış, yüzünde bir gülümseme, gözlerde pırıltı, öyle güzeldi ki aklımı başımdan aldı. Eti elimden alırken, “Seni çok merak ettim, bileziği anladılar diye çok korktum, nerelerdesin, seni çok özledim!” diyerak bana sarıldı. Bana çok samimi ve doğaldı. Belki benden faydalandığı için desem, neticede verdiğim paralar, altınlar çok birşey değildi, bu şahane kadına kimler neler verir Tanrı bilir. Ama ben de senelerdir az şeyler vermedim ki, ama herşeye değiyor...

Öyle güzel kokuyor ki, başımı döndürüyor. Ben siyah gömleğin altından bembayaz memelere öpücükler kondururken, Meral abla bana sıkıca sarılarak, “Sakın birdaha gelmemezlik etme!” derken, yüzümün her yanını öpücüğe boğuyordu. Onun bu sözleri, davranışları beni çok mutlu ediyordu. Dudaklarımı emerken, ellerim bembeyaz bacaklarının arasından amına değdiğinde, irkilerek dudağımı öyle bir ısırdı ki, eminim dudağım kanamıştır. Ben elimi onun külotunun içine sokup, götünü, amını nazikçe okşarken, o da elini pantolonumun içerisine sokarak sikime ulaşmış, okşamaya başlamıştı. Ne kadar okşasa birşey olacağı yok diye düşünürken, içimde değişik şeyler oluyordu sanki. Daha önce yaşamadığım duygular, istekler beni çıldırtıyordu. Sikim şimdiye kadar hiç böyle sertleşmemişti. Sikime acayip haller olmuştu...

Meral abla, “Sakın elime bırakma!” deyince, ne dediğini anlamamıştım. Öyle olmuştum ki, Meral ablanın her yanını ısırmak, emmek istiyordum. Gömleğin üstünden delice memelerini ısırmaya başladım. Ona öyle sarılıyordum ki, o da şaşırdı. İçimde fırtınalar kopuyordu. Çılgınca ona sarılıyor, öpüyor, okşuyor, elimle sıkmadık yerini bırakmıyordum. O anda ne oldu anlayamadım, birden titremeye başladım. Ona delice sarıldım. Sikimden sular gelmeye başladı, nefesim kesildi. Meral abla, “Eşşek, elime bırakma demiştim!” diye bana çıkıştı. Ben ne olduğunu anlamamıştım, Meral abla bana ne olduğunu anlattı. İlk defa oluyordum. Beni yollarken, “Bundan sonra Pazar günleri beni ziyaret edebilirsin!” dedi.

Öyle mutluyum ki anlatamam. Buluşma günümüz pazar günüydü. Neye sevineceğime şaşıyordum. Meral ablanın bu kadar ileriye gideceğini sanmamıştım. Hayallerim gerçek oluyordu. Hele sikimin öyle kalkması ve içinden fışkıran erkeklik dedikleri oymuş. Demek ki şimdi erkek olmuştum, o ne güzel duyguydu. Şimdi hasretle Pazar gününü bekliyordum. Meral ablanın götünü, memesini, bacaklarını ve güzelliğini şimdiye kadar niye farketmemişim anlayamıyorum. Ama ne olacaktı ki, o zamanlar çocuktum zaten.

Acaba onu çırılçıplak görecekmiyim, memelerini, götünü, amını okşayabilecek, öpebilecek, yalayıp, emebilecekmiyim. Şimdiye kadar yaşadıklarıma bakılırsa, niye olmasın diye düşünüyorum. Bir yandan da, benim gibi bir çocuğu ne yapacak desemde, peki niye bunları yapmaya izin verdi ozaman diye umutlanıyorum. Ama yine de elini sallasa ellisi, yıllardır dul yaşamış, yapacaksa benimle mi yapar? Güya beni memnun etmeye çalışıyor, ondan kopmayayım, ona para vereyim diye beni böyle umutla idare edecek sanırım. Bu gün istese soyunabilirdi. Ama çok seksi giyinmişti. Hem dükkana kadar da geldi, demek ki birşeyler var, belki ben dükkana geç kalırım diye düşündü, ama yine de beni çok mutlu etti, daha ne olsun. Yıllardır tanışıyoruz, sırlarımızı biliyoruz, başkalarına güvenemez, ama bana eminim güvenir, o yüzden bu gün yaşadıklarımız az şey değil ki.

Pazar günü gelmiş içim içime sığmıyor, hem sevinçle, hem merakla, hemde hasretle ve heyacanla bekliyordum. Meral ablayı görünce hayal kırıklığına uğaradım, üzerinde eski bir entari, makyajsız, beni eve aldı, “Nasılsın Seyit?” dedi. Sağol abla, iyim. dedim. Gülerek içeri odaya girdi. Gülümsemesi umuda ve iyiye işaretti sanırım. İçeri gideli 10 dakikadan fazla olmuştu, ben heyacanlanmıştım. Biraz sonra gelince gözlerime inanamadım, öyle güzel makyaj yapmıştı ki, sanki pırıl pırıl parlıyor, bebek gibi olmuş. Dudaklar, gözler, kaşlar zaten çok güzeldi, dahada güzel olmuş. Beyaz gecelik giymiş, içine ne külot ne sütyen giyinmiş. Sanki manken gibi, neresine bakacağıma şaşırıyorum, yüzüne mi vücuduna mı. Böyle giyinip gelmesi beni çılgına çevirmişti, içimden sınırsız coşkulu duygulara kapıldım...

Beni ayağa kaldırarak kemerimi çözüp pantolonumu indirdi, sonra gömleğimi ve atletimi çıkardı. Önümde eğilip donumu indirirken sikim kalkmaya başlamıştı. Sikimi okşarken gittikçe sertleşiyor, avuçlarından dışarıya taşıyordu. Sikimi yüzüne dudaklarına sürerek, yüzünde gezindiriyor, arada ucuna öpücüker konduruyor, sonra okşamaya başlıyordu. Bense ona bakmaya doyamıyordum, saçlarını, omuzlarını, sırtını okşuyordum. Yavaş yavaş sikimi yalayarak ağzına alıyor, emiyor, taşaklarımı tamamen ağzına alıp sanki yiyiyordu. Sonra ayağa kalkarak geceliğini çıkardı. Yere sırt üstü yatarak beni üzerine aldı. Dudağını emerken sikim göbeğine değiyor, o da eliyle sikimi okşuyordu. Memelerini öyle emiyordum ki, Meral abla, “Acıyor!” demek zorunda kaldı...

Heryerini yalıyordum, omzunu, memelerini, göbeğini, bacaklarını. Amını emerek, götünün arasını, götünün deliğine kadar yaladım, götüne ısırıklar attım. Sikimi memelerinin arasına alarak okşamaya devam ediyorken, kendi de çılgınca beni öpüyor okşuyordu. Birden sikimi ağzına aldı. Öyle emiyor ki, delirmiş gibi. Ben de elimi amına attım okşuyorum. Nasıl hoşlanıyor anlatamam, öyle kıvranıyor ki. Amını öyle okşuyorum ki, parmaklarım içeri kaymış. Sikimi emerken öyle kudurdu ki, sanki sikimi koparacak. Titremeye başladı, kaskatı kesildi. Baktım amından sular geliyor. Kalktı, beni yatırdı, sikimi okşamaya devam etti. Sonra üzerime ters oturarak sikimi götünün arasına sürtmeye başladı. Sonra amına sürttü. Amının üzerine sürttükçe ben çıldırıyordum...

Yeniden kendi yattı, ben üzerindeyim, sikimi amının arasına sürüyordum. Ucunu sürterken Meral abla kıvranıyor, “Erkekliğin gelirse amımın üstüne bırak!” diyordu. Ben şehvetin doruklarına çıkmıştım, “Ne olur sokayım!” dedim. “Hayır daha şimdi değil!” dedi. “Ne olursun abla sokayım!” dedim. Zevkten memelerini parçalayacakmış gibi emerken, sikim amının ucununda gidip geliyor, götünü öyle okşayıp sıkıyorum ki, neredeyse götüne parmağım girecek. Meral abla öyle hoşlanmış ki, gözlerini kapatıp kendinden geçmiş, sanki burada değil. Ben artık dayanamıyorum, sikimi amına sokar gibi yapıp yapıp çekiyorum, bir tepki vermeyince biraz daha, biraz daha, sikimin ucu amına girip girip çıkıyor. O zevkten deliye dönmüş, ben biraz daha sokuyorum...

Artık dayanacak gücüm kalmadı, sikimi birden içeri soktum. O an boynuma sarılarak, “Eşşek Seyit, ne yaptın sen!” diye mırıldandı. Öyle hoştu ki, sıcacık, ıslak, kaygan. Sikim içerde zevkin doruklarına çıkarken götünü öyle sıkıyorum ki, parçalayacak gibi. Sikim bu zevki hayat boyu unutamaz. “Seyit sakın içeri bırakma!” dedi. Sanki bütün vücudum sarsılıyor, kendimi tutamıyorum. Ben içeri boşalırken, o da bir titremeyle kendini bıraktı. Kulağımı ısırarak, “Eşşek, niye içeri bıraktın!” diye bana sarıldı. Birbirimize sarılarak ne kadar kaldık bilmiyorum, ama yaşadığım en güzel şeydi...

[Seyit]


Kapalı Karımı Kızılcahamam Kaplıcalarında Masöre Siktirdim!




Kapalı Karımı Kızılcahamam Kaplıcalarında Masöre Siktirdim! (Selami 26 Y., Ankara / Türkiye)

Selam ben Selami, 26 yaşındayım. Karım Gülsüm 24 yaşında. Yaklaşık 1 yıldır evliyiz. Karım kapalı giyinen, fakat vücudu ve yüzü oldukça güzel bir hatun. Birbirimize deliler gibi aşığız. Bu olay nasıl yaşandı anlayabilmiş değilim, ama ikimiz de çok zevk aldık ve birbirimize daha sıkı bağlandık diyebilirim. Gerçi sevişmelerimizde hep tahrik edici konuşurduk, ama sıradan bir cinsel hayatımız vardı.

Haftasonu için kış olması sebebiyle Ankaradan kaplıcalarıyla ünlü Kızılcahamama gittik. Otele yerleşip, akşam yemeğinden sonra aileler için özel olan 2 kişilik sauna, hamam ve havuzun olduğu bölüme girdik. Benim üzerimde Boxer, karımda da de sütyen ve tanga vardı. Bir süre saunada kaldıktan sonra göbek taşına yatıp istirahat ettik. Bu arada bayan masör istedik, karıma masaj yapması için. Ama otelde bayan masör olmadığını söylediler. Karım da bana, “Aşkım ozaman sen masaj yap bana!” dedi. “Karıcığım çok yorgunum, nasıl olsa ben de yanındayım, masör gelsin, beline havlu sararsın, masajını yaptırırsın!” dedim. Israr edince karım kabul etti...

Biraz sonra, adının Deniz olduğunu öğrendiğimiz masör arkadaş geldi. 1.75 boyunda, geniş omuzlu, kaslı, biçimli vücudu ve kocaman elleri olan biriydi. Denizin üzerinde mavi bir şort vardı. Müsaade isteyip yüzükoyun yatan karımın omuzlarına, sırtına masaj yapmaya başladı. Ben de uzanmış dinleniyordum. Baktım karımın yüzü pembeleşmeye başladı. Bu arda Deniz de karımın bacaklarına masaj yapıyordu. 45 dakika sonra karımın masajı bitti ve Deniz biraz dinlenip bana da masaj yapacaktı. Deniz kendisine soğuk soda almaya gideceğini, bize de içip imeyeceğimizi sorarak yanımızdan ayrıldı...

Yalnız kalınca karıma, “Bebeğim ne oluyor, rengin değişti, yaprak gibi titriyorsun?” dedim. “Kocacığım ne yapayım, elimde değil, tahrik oldum, baksana amım sulandı!” dedi. Elimi bacak arasına attım ki, oyyy benim tatlı karımın amcığı kabarmış ve sulanmıştı. Deniz gelesiye kadar karımı hemen göbek taşının üzerinde domalttım, tangasını sıyırıp amına geçirdim. Karıcığım derin bir “Ohhhhh!” çekti, ama içine girmemle boşalmam bir oldu. Sikimi çekip, “Özür dilerim karıcığım doyuramadım seni!” dedim, ama çok mahçuptum. Karım da beni teselli etti, ama azdığı bir anda adam gibi sikilememenin huzursuzluğu oturmuştu yüzüne...

Kendime çok kızdım, o anda ağzımdan, “Ben boynuzlanmayı hak eden bir gavatım, karısını sikemeyen bir pezevengim!” sözleri çıkıverdi. Karım beni teselli etmeye uğraşıyor, ama bir türlü kızgınlığım geçmiyordu. “Karıcığım üzgünüm, haftasonumuzu mahvettim, ama senin mutsuzluğuna dayanamam, istersen masör çocuk yakışıklı, güçlü, kuvvetli, onla sikişebilirsin, zevk al, mutlu ol, kadınlığını yaşa istiyorum!” dedim. “Aşkım pişman oluruz, bir anlık şehvet için seni aldatmak istemiyorum!” dedi. “Bebeğim söz, senden soğumayacağım, daha çok seveceğim seni, hem ben de yanında olacağım, biliyorum ruhun kalbin herşeyin benim, zevk almak senin de hakkın, sen benimsin, bedeninin haz alması için şart bu!” ısrarlarımla karımı masörle sikişmeye ikna ettim. Karım, “Peki ama Deniz cesaret edip yapabilecek mi sence?” dedi. “O konuyu ben hallederim!” dedim...

Az sonra Deniz geldi. Sodaları alıp bir kenara koydum ve “Denizciğim, önce karımın havlunun altında kalan yerlerine de masaj yap, sonra bana masaj yaparsın!” dedim. “Olur abi!” dedi. Karım havlusunu çekince tangasıyla kaldı. Deniz karımın tangasının kenarından akan dölü görünce şaşırdı, bana garip garip bakmaya başladı. Hemen araya girip, “Denizciğim sen gittikten sonra karımı bu güzel ortamda sikmek istedim, ama hemen boşaldım, sen de istersen karımın zevk almasını isterim, Gülsümüm razı oldu, onu sikermisin?” dedim. Deniz karımın kalçasına bir şaplak vurup, “İstemez miyim abi, yengeyi ilk gördüğümde kapalı olduğu için yanaşmadım, yoksa burada kocalarının önünde çok karı siktik, çoğu müşterimiz özellikle karısını siktirmeye geliyor zaten!” dedi.

Deniz karıma da, “Yenge hadi önce bir duş al!” dedi. Karımı alıp duşun altına soktum, dudaklarını öpüp, “Rahat ol fıstığım, yanındayım hep!” deyip amını götünü bir güzel yıkadım. “Hazırmısın karıcığım orospuluğa, bak ben de senin boynuzlu pezevengengin olacağım!” dedim. Karım duştan çıkınca Deniz bana, “Abi bir ricam var, ilk defa kapalı birini sikeceğim, yenge günlük kıyafetlerini giyse de ellerimle tek tek soyarak siksem?” dedi. Karar vermiştik artık, mecburen olur dedik. Karım kabine girip hemen elbiselerini giyip geldi...

Muhteşemdi her haliyle, beyaz bir pantolon, beyaz badi, üzerinde dizlerine kadar inen mavi bir tunik ve beyaz başörtü. Deniz hemen yanaşıp Gülsümümün dudaklarına yapıştı, kalçalarını okşuyordu bir yandan. Karımın tuniğini, badisini, pantolonunu ve başörtüsünü çıkardı, dudaklarını boynunu öpüyordu. Karım yavaş yavaş gevşemeye başlamıştı. İkisi de ayakta çırılçıplak kaldı. Denizin sikini görünce karım da ben de donakaldık. Benimkinin iki katı, kalın, kocaman mor başlı bir yarak. Ayakta sevişmeye başladılar. Deniz karımın göğüslerini somrup amcığını okşuyordu. Karım birden, “Kocacığım artık dayanamıyorum, rahat davranabilirmiyim?” dedi. Ben de, “Tabii birtanem, artık Deniz senin sikicin, ikinci kocan, serbest ol, kasma kendini!” dedim.

Bu arada göbek taşının üzerinde 69 oldular. Deniz, “Yenge orospum olacaksın, bu güzel amcığı yara yara sikeceğim!” diyordu. Karım Gülsüm de inleyerek, “Sik erkeğim, kurban olurum bu koca sike ben!” diyordu. Deniz karımı sırtüstü yatırıp amcığını biraz daha emdi ve sikinin koca başını karımın amına sürtmeye başladı. Sikin başı azcık girdiğinde karım çığlık atıp girmesine izin vermedi, “Kocacığım çok korkuyorum!” dedi. Hemen yanına gidip karımın dudaklarına bir öpücük kondurdum, “Rahat ol bebeğim!” deyip elini sıkıca avucuma aldım. Yarak içine girmeye başladığında karıma, “Bir öpücük ver kocacığına!” dedim ve Denize işaret ettim. Deniz koca yarağını tükürükleyip başını hafifçe karımın amcığına soktu. Karımın eli avuçlarımdaydı, canı yanmaya başlayınca dudağımı öpmeye başladı. Deniz birden yüklenip yarağını yarısına kadar karımın amcığına geçirdi. O acıyla karım benim dudağımı ısırdı. Ben sürekli, “Birazdan rahatlayacaksın karıcığım!” diyordum.

Deniz sikini dibine kadar karımın amcığına geçirip içinde gidip geldikçe karım rahatlıyor ve gevşiyordu. Karımın elleri avuçlarımda zevk almaya başladıkça bana, “Boynuzlu oldun, pezevengim, canım kocam, sevgilim!” diye inlemeye başladı. Ben de, “Orospum zevk ifadsei çok yakışıyor yüzüne!” dedim. Deniz de, “Gel pezevenk yakından bak, nasıl sikiyorum karını izle iyice!” diye hakaret ediyordu bana. Denizin bacaklarının arasından, karımın amına her giriş çıkışını görebiliyordum. Karım Denize, “Daha hızlı erkeğim, sik beni, parçala amımı, arslanım, sikicim, kocacığım!” diyordu.

Bir müddet sonra Deniz karımı domaltıp arkadan amcığına girmeye başladı. Karım 3. orgazmını yaşıyordu ki, “Pezevenk kocam, Denize siktir beni hep, doyamıyorum bu yarağa!” diye inledi. Deniz, “Abi karının amına boşalmak istiyorum!” dedi. Karıma baktım, “Ne dersin karıcığım?” dedim. Karım da Denize, “Erkeğim pezevenk kocama sormana gerek yok, kölenim senin, istediğini yap!” dedi. Deniz boşalmaya başlamış, dölleri karıcığımın amından taşıyordu. İşleri bitince Denize teşekkür edip yolladık. Karım bana, “Teşekkür ederim kocacığım, seni çok seviyorum!” dedi. Benim sevgili meleğimi mutlu görmek beni de mutlu etmişti. Yıkanıp odamıza çıktık.

Ertesi günü yine Denize doya doya siktirdim karımı. Arada bir Denizi evmize çağırıyoruz, hem güzel masaj yapıyor, hemde sınırsız erotik zamanlar yaşıyoruz.

[Selami]



Halamın Taze Evli Gelinini Siktim!



Halamın Taze Evli Gelinini Siktim! (Ahmet 25 Y., Elazığ / Türkiye)

Merhabalar, ben Elazığın bir köyünde oturuyorum. Halamın birtek oğlu var, onu da askere gitmeden halam everdi. Gelinleri Fadimeyi ilk defa düğün akşamı gördüm, ozaman içimde birşeyler uyanmıştı. Halam oğlu evlendikten sonra askere gitti. Bense evlerinin etrafında Fadimeyi göreyim diye dolanıyordum. Görüyordum da. Havadan sudan konuşuyorduk onunla, oturup sigara içiyorduk. Sürekli onun yanında olmak istiyordum, ondan hiç ayrılmak istemiyordum. Ama nasıl açılacağımı bilmiyordum sadece. Halamla gelini ise beni komşularının kızına asılmak için dolandığımı sanıyorlardı, oysa ben halamın gelini Fadime için gidiyordum...

Birgün canım sıkıldı halamlara gittim. Evde halam yoktu ve Fadime evde tekbaşına iş görüyordu. Fadime, “Hoş geldin Ahmet, komşu kızını mı görmeye geldin? Gel buyur!” dedi. “Hayır ben başka birini seviyorum, ama ulaşması biraz zor!” dedim. “Neden zor ki?” dedi. “Sevdiğim evli!” deyince, Fadime şaşırdı ve bana, “Akıllı ol, köy yerinde adın çıkar!” dedi. Bense, “Hiçbir şey umurumda değil!” dedim. “Yaa öyle mi, kim bu şanslı kadın?” diye sordu. Ben isim veremedim, “Sonra söylerim!” diyerek konuyu kocası Murata getirdim, “Onu özledin mi?” diye sordum. “Özlemez olurmuyum, tam 3 ay oldu gideli, bugünlerde dağıtıma gelecek, Muratı çok seviyorum!” dedi. Ben de, “Nasıl özledin?” deyine, gülerek içeri kaçtı. Anladı tabii benim ne demek istediğimi.

Birkaç gün sonra Murat izine gelmişti. Bu durum benim zoruma gidiyordu, çünkü Fadimeyi sikiyordu. Bense Fadimenin kalçalarını hayal ederek 31 çekiyordum. Murat dağıtıma gitti ve Fadime yine bana kalmıştı. Bir ay geçmişti ki ben İstanbula gittim geldim. Geldiğimde ilk işim halamlara gitmek oldu. Fadime beni görünce sevindi, “Hoşgeldin Ahmet, nerelerdesin?” dedi. “İşim vardı.” dedim. Halam bize gitti gezmeye, ben balkonda oturdum sigaramı yaktım. Fadime geldi yanıma oturdu, bir sigara da ona verdim. Fadime bana, “Eee sevgilinle aran nasıl?” dedi. “Onun haberi yok, ben onu seviyorum, ama söyleyemiyorum! Neyse boşver, sen anlat, Murat telofon açıyor mu, görüşüyormusunuz?” dedim. “Ahhh ahh, 6 ay oldu gideli, birkaç kere telefon açabildi, onda da kısa konuşabildik!” dedi. “Şimdi daha çok özlemişsindir! Birşey lazım olursa bana söyle!” dedim. O da, “Tamam olur Ahmet bey!” diye güldü...

Birden aklıma şeytanlık geldi. İstanbuldan seks dergisi almıştım, ceketimin cebindeydi. Bir cesaret çıkarıp dergiyi dürdüm ve uzattım ve “Al şunu sakla hemen, sonra okursun, canın sıkılmaz!” diyerek verdim. O da bakmadan alıp koynuna koydu. Ben biraz daha oturup ordan ayrıldım. İki gün sonra tekrar gittim halamlara. Halam da tam bahçeye gitmek üzere evden çıkıyordu. Halam gidince Fadime gülerek yanıma geldi, “Sen manyakmısın, onlar neydi öyle?” dedi. “Yaa ne yapalım, biz de böyle tatmin oluyoruz!” dedim. Fadime gülerek, “Hani senin evli bayan arkadaşın vardı, ona git ateşini söndürsün!” dedi. Ben de gülümseyerek, “O sensin!” deyiverdim. Fadimenin şaşkınlığı geçince, “Ne diyorsun sen yaa, olamaz böyle birşey, çabuk burdan git, birdaha da gelme!” diye bağırdı. “Tamam Fadime, ama birsefer öpeyim, daha gelmem!” dedim. “Hayır!” diyerek yatak odasına kaçtı, ben de peşinden girdim. “Ne olur git burdan!” diye yalvarıyordu. “Gidecem, ama bir defa öpeyim!” dedim. “Tamam ama sadece bir defa!” dedi. Ben hemen dudaklarına yapıştım, tam bir saat öpüştük...

Güya onu bir defa öpüp daha görüşmeyecektik, ama öpüşmelerimiz tam 4 ay sürdü. Her fırsatta gizli saklı öpüşüyorduk, ama ileri gidemiyorduk. Öpüşürken kalkan yarağımla eve gidip 31 çekip rahatlıyordum. Yine halamın bahçeye gittiği bir gün Fadimenin yanına gittim. Beni içeri alınca hemen boynuma sarılarak, “Özledim seni!” dedi. Hemen Fadimeyi yataklara dayadım ve öpüşmeye başladık. Yarağım yine kalkmıştı. Öpüşürken bir yandan da pijamasının üstünden yarağımı Fadimenin amına bastırıyordum. Hemen hemen yarım saat öpüştük ve Fadime, “Dayanamıyorum artık Ahmet, içime sok!” diye inliyordu. 4 ay boyunca öpüştük ve Fadime ilkdefa onu sikmemi istiyordu. Pijamasını yarıya kadar indirdim, elimi amına attım, amı sular içinde, çeşme gibi akıyordu. Fermuarımı açıp sikimi çıkardım, Fadimeyi ters çevirip ayakta bacaklarını ayırdım ve sikimi arkadan amına birden soktum. Amı yanıyordu. Gidip gelmeye başladım. Her soktuğumda Fadime inliyordu. Fazla dayanamadım ve içine boşaldım. Fermuarımı çekip, yakalanma korkusuyla hemen ordan ayrıldım...

Ertesi gün halam evden çıkınca Fadime beni arayıp çağırdı. Hemen gittim tabii. Bu defa yere uzattım ve memelerini yalamaya başladım, bir yandan da amıyla oynuyordum. Fadime sabırsızlanıyordu, “Hadi Ahmet dayanamıyorum!” diyordu. Yarağımı çıkarıp yalaması için ağzına verdim. Fadime gülerek, “Bu mu bana girdi? Ağzıma sığmıyor, amıma nasıl giriyor?” diye inleyerek yarağımın etrafını yalıyordu. Ben de parmağımı amına sokup çıkarıyordum. “Hadi yeter, sik artık, şimdi kaynanam gelir!” deyince, bacaklarını omzuma aldım yarağımı amına dayadım, bir hamlede içine girdim. Fadime inleyerek, “Çıkar içimden, karnım sancıdı!” dedi. Dinlermiyim, ufak ufak girip çıkıyordum. Fadime inleye inleye bağırıyordu, “Canım yanıyor!” diye. Amına boşalana kadar sikmeye devam ettim...

Murat askerden gelene kadar birkaç kez daha birlikte olduk Fadimeyle. Murat askerden geldikten sonra ise Fadimeyi zor bela ikna edip sadece bir kez daha sikebildim. Şimdiyse beni istemiyor, hep Muratla sikişiyor!

Saygılarımla.

[Ahmet]




Sevgilimle Balkonda Sikiştik!



Sevgilimle Balkonda Sikiştik! (Pınar 18 Y., Konya / Türkiye)

Selam ben Pınar. 18 yaşındayım, açık tenli, kızıl saçlı, 1.67 boyundayım, vücut hatlarım 91-64-95. Anlatacağım hikaye geçen yaz tatlilde tanıştığım erkek arkadaşımla yaşandı. Bu aynı zamanda hayatımdaki ilk ilişki. Erkek arkadaşım 1.78 boyunda, kumral, gayet bakımlı ve yakışıklı. Onunla sevgili omuştuk ve günlerdir gezip dolaşıyorduk. Ramazandaydı, onu iftar vaktinde bize yemek yemeğe çağırmıştım. Babannem akrabalarımıza iftara gitmişti, evde kızkardeşim, ben ve kuzenim kalmıştık. Sevgilim de kızkardeşimin sevgilisiyle geldi. İkisi aynı mahallede büyümüşler. Herneyse biz yemekleri yaptık, onlar geldiler, sofrayı falan kurduk...

Herkes yemeğini bitirdikten sonra kızkardeşim ve sevgilisi ayrı odaya geçmişti. Ben evin büyük kızı olduğum için bütün iş bana kalmıştı. Bulaşıkları çalkalayıp makineye yerleştirirken ister istemez domalmıştım, sevgilim de geldi bana arkadan sarıldı. Yanaklarımı ve boynumu öpüyordu. İşimin bitmesini bekledi ve biz yazlığın en üst katına çıktık. Bizim yazlık biraz büyüktür, odadan balkona çıkmak için bir merdiven var. Neyse biz balkona yerleştik, sigaralarımızı içtik ve öpüşmeye başladık. Ama ne öpüşme, dil atıyordu resmen, dudakları yakıyordu dudaklarımı. Oturarak duvara yaslandık. O beni kendine çekiyor, vücudu göğüslerime baskı yapıyor, bu da beni azdırıyordu. Ben ona yaklaştıkça beni geri itiyordu, ne olduğunu anlayamadım, meğer beni yere yatırmak istiyormuş...

Yattım ve bacaklarımı araladı. Üstümde koyu mavi bir elbise vardı, diz üstüne kadar geliyordu. Hırka da giymiştim, dantel işlemeli. Altımda dantel desenli pembe sütyen ve ona uyan dantel desenli bir külot vardı. Neyse, biz öpüşmeye devam ediyorduk, göğüslerime doğru inmeye başladı, dekoltemi yalayıp elbisemi sıyırıyordu ve bir çırpıda belime kadar indirdi elbisemi, sütyenimi çıkarmadan yalamaya başladı. Sonra sütyenimi yukarıya sıyırdı. Ben çok utanıyor, her fırsatta göğüslerimi kapatmaya çalışıyordum, aynı zamanda o kadar istiyordum ki onun devam etmesini...

Bana rahat olmamı söyledi ve devam etti. Kalçalarımı okşamaya ve sıkmaya, külotumun üstünden fırça çekmeye başladı. Ben bundan çok hoşlanmıştım ve ben de ona uymaya başladım. Elbisemi çıkarmaya çalıştı, ama ben, “Burda olmaz!” dedim. Gerçi kimse görmüyordu bizi, çatı katındaki balkondaydık, ama ben yinede ses olur falan diye odaya inmek istedim. Merdivenleri öpüşerek odama indik ve beni yatağa attı. Üstüme çıktı ve artık delirmiş gibi öpüşüyorduk. Ben elbisemi çıkardım, o da sadece Boxeriyle kalmıştı. Tekrar külotumun üstünden fırça çekmeye başladı. Sütyenimi çıkarmaya uğraşınca ben ona yardımcı oldum. Sonra göğüslerime iyice yumulmuş, yalayıp ısırıklar atıyordu. Bu beni delirtiyordu, nefesim hızlanıyordu, inlemeye başladım. Yavaş yavaş aşağılara doğru yaklaşıyordu...

İyi ki de ağda yapmışım diye seviniyordum. Külotuma kadar indi, dilini külotumun içine sokacakmış gibi yapıp tekrar yukarılara çıkıyordu. Çok sabırsızdım. Elleriyle ve dişleriyle külotumu sıyırdı ve çıkardı. Ben çırılçıplak kalmıştım, onda ise halen Boxer vardı daha. Aşağıya iniyordu, ben amıma yumulmasını beklerken bacaklarıma indi. Sırıl sıklam olmuştum. Bir 5 dakkika bacaklarımı öpüp yaladı. Ben kendimi aşağı doğru ittiriyordum, anladı tabi artık dayanamayacağımı. Baldırlarımdan yalayarak amımı öpmeye başladı. Amımın dudaklarını yalıyordu ve diliyle araladı. Ben artık uçuyordum, ama daha bitmemiştim, dilini bir amıma sokup bir klitorisime değdiriyordu ve klitorisimi ısırmaya başladı. Ben artık titremeye ve bağırmaya başladım...

Sevgilim sessiz olmamı istedi, çünkü alt katta kızkardeşim vardı, kuzenimin ise nerde olduğunu bilmiyorduk. Ben titreyerek ve baya kasılarak boşalmıştım ve boşalırken aşkım parmaklarını soktu amıma. Çok acıdı, ama zevkten buna bile aldırmıyordum. Tekrar öpüşmeye başladık, sevgilimin dudaklarından amımın tadını almaya başladım...

Bu sefer yalama sırası bendeydi ve korkmaya başladım. Ama o beni mutlu etti, ben de onu etmeliydim. Boynundan boğazından yalayarak indim ve ben de aynı onun gibi çıkardım Boxerini. Lambayı açmamıştık, odam karanlıktı, birşey görmüyordum, ama çok büyük bir siki olduğunu hissedebiliyordum. Taşaklarından başladım ve ucuna kadar yaladım. Tekrar taşaklarına inip ağzıma aldım emmeye başladım. Çok hoşuma gidiyordu bunu yapmak. Aynı anda sikine yavaşça 31 çekmeye başladım. Ve sıra gelmişti o az sonra içime alacağım kocaman sikini yalamaya. Yavaştan başladım yalamaya, ama alıştıkça hızlanıyordum, hem 31 çekiyor, hemde deliler gibi yalıyordum. Bu 10-15 dakika böyle sürdü ve sonunda sevgilim, “Geliyorum!” diye inleyerek ağzıma boşaldı. Ben de spermlerini yutmaya çalıştım, ama hepsini yutamadım...

Külodumu alıp onunla yüzümü temizledikden sonra tekrar altına aldı beni. Öpüşüyorduk. Ben sikiyle oynuyordum, o da boynuma sıcak nefesini veriyordu, bu da beni tekrar azdırıyordu. Kulağıma, “Aşkım devam edelim mi?” dedi. Ben de çok azdığım için kendimde değildim, “Bitir beni birtanem, senin olmak istiyorum, sik beni, kadın yap beni!” dedim. O da tekrar kalkmış sikini amıma doğru bastırıp, klitorisime masaj yapmaya ve fırça çekmeye basladı. Sonra, “Hazır mısın aşkım?” diyerek içime girmeye çalıştı. Ama siki büyük olduğu için giremiyordu. Canım yanıyordu ve bırakmasını istiyordum. Ama o, “Aşkım öyle güzel amın var, daracık, tabii ki hemen girmez, rahatla biraz!” diyor ve halen boynumu yalıyordu. Sonra cesaretimi toplayıp gözlerimi kapattım o ve sikini sokmaya başladı. Sikinin ucu girdiğinde çok hoşuma gitmişti ve ben birden kendimi alttan ona doğru bastırınca tamamen girmesini sağladım. O an bağırmayım diye dudaklarımı öpmeye başladı ve artık içimdeydi. Canım çok yanıyordu.

Birkaç saniye bekleyip yavaşça git gel yapmaya başladı. Acı ve zevk birada inlemeye başladım. Üstümde hiç durmadan köklüyordu, beni delip geçecek zannettim. Bunu öyle hızlı yapıyordu ki, 5 dakika sonra sikini amımdan çıkarıp göbeğime boşaldı. Çok güzeldi ama ikimiz de doymamıştık. Sigara molası vermek için balkona çıktık. Balkonu kimse göremediği için çıplak gezmemiz sorun olmuyordu. Busefer bolkonda başladık sevişmeye. Ben diz çöküp sikini tekrar yalamaya başladım. Kalkınca busefer o yattı ve beni üstüne aldı. Halen balkondaydık, ama o an zevkten başka birşey düşünmüyordum. Sikini amıma hizalayıp yavaş yavaş üstüne oturmaya başladım. Yine çok acıyordu. Bir anda belimden tutup kuvetle beni üstüne oturtup geçirdi ve zaman kaybetmeden zıplatmaya başladı. Zıplarken göğüslerim sallanıyordu...

O kadar çok zevk alıyordum ki, çok geçmeden ben tekrar boşaldım. Benim boşalmamla o da boşalacakmış gibi oldu, ama boşalmadı. Siki amımın içinde bir an durdu ve arkadan yapmak istediğini söyledi. Ben kabul etmedim ve inatlaştık. Çok korkuyordum, çünkü arkadan çok fazla acıdığını duymuştum. Arkadan başka bir zaman yapmasına izin vereceğime dair söz verdim. Buna sevindi ve bir bacağımı havaya kaldırıp amımı sikmeye devam etti. Sonra o da boşaldı ve hiçbirşey olmamış gibi milletin yanına indik. Sanırım sikiştiğimizi anladılar, ama kimse birşey demedi. Biz kızlarla hazırlanıp hep beraber sahile inmeye karar verdik. Herkes çıkınca ben ortalığı hemen toparlayıp yanlarına gittim. İnanın yürüyecek halim yoktu, hem canım yanıyordu, hemde yorgundum.

Sevgilimle nişanlanmayı düşünüyoruz :))

[Pınar]





Kocamla Olmuyordu Jinekoloğum Sikince Hamile Kaldım!


Kocamla Olmuyordu Jinekoloğum Sikince Hamile Kaldım! (Bahar 32 Y., İstanbul / Türkiye)

Merhabalar, adım Bahar. İstanbulda yaşıyorum. 1.69 boyunda, 68 kg ağırlığındayım. Kocamla evleneli 10 yıl oldu, ama halen çocuğumuz olmadı. Çok doktora gittim ama tedaviler cevap vermedi. Komşuların çocuklarını severek geçti zamanlarım. Sorun bende olduğundan kocam rahattı. Ama kocamla seks hayatımız her geçen yıl bozuldu, yatakta beni sikerken hemen boşalıyor ve beni yarım bırakıyordu. Benim gibi çocuğu olmayan bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine yeni bir Jinekoloğa gitmeye başladım. Yeni Jinekoloğum Umut bey oldukça yakışıklı ve uzun boylu bir doktordu. Muayenede bana çok iyi davranır, “Bu tedaviden sonra çocuğunuz olacak!” der, hep moral verirdi bana. Sonraları ondan etkilendiğimi hisseder oldum.

Her muayene öncesi olduğu gibi, bundan 5 ay önce de muayeneye gitmeden önce amımı iyice yıkayıp traş ettim. Nedense o gün içim heyecan doluydu. Doktorun yazıhanesine gittim, yardımcı kız beni muayene odasına aldı, hazırlanmamı söyleyerek çıktı. Ben alt kısmımı soyunup muayene koltuğuna uzandım. 5 dakika sonra doktorum Umut bey ve yardımcı kız geldi. Önceleri çok utanırdım, ama zamanla alttan bakılmaya iyice alışmıştım. Sonra yardımcı kız dışarı çıktı, kapıyı da kapattı. Doktor biraz muayene etti ve ekrandan baktı. Bir ara ayağa kalktığında önündeki kabarıklık ilk kez dikkatimi çekti. Tüm sağlıkçıkların giydiği gibi mavi bir pantolon giymişti, pijamaya benziyordu...

Gözümü doktorun kabarık önünden alamıyordum. Yarağı oldukça iri olmalıydı. Birden içim gitti. Doktor önüne baktığımın farkında olmadan, yanımda durmuş ekrandaki görüntüleri inceliyordu. Bir ara yarağı karnıma hafiften temas edince iyice huylandım. Tekrar eğildi ve amıma uzun bir aparat soktu. Elimde olmadan, “Offf!” dedim. Doktor hemen, “Birşey mi oldu?” dedi. Utandım, “Yok...” dedim. Doktor amıma soktuğu aparatı yavaş yavaş sokup çıkarıyor, içimde sağa sola çeviriyordu. Koltukta bacaklarım ayrık, gözlerim kapalı yatıyordum Doktor amımı kurcalarken ben birden kasıldım, resmen orgazm olmak üzereydim. Doktorum da bunu anladı ve “Devam etmemi istermisin?” diye sordu. Gözlerimi açmadan, “Hı hı!” diye inledim.

Doktor amıma soktuğu aparatı çıkarıp, amımı okşamaya, bızırımla oynamaya, uzun uzun amımı yalamaya, parmaklamaya başladı. Ben artık kendimi iyice saldım ve inleyerek titreyerek orgazm oldum. Gözlerimi açtığımda doktor ayağa kalkmış, pantolonunu indiriyordu. Yarağını sıvazlayarak başucuma geldi. Dokundum ona bir süre, sonra ağzıma aldım. Tadı muthişti, gittikçe de büyüyordu. Sonra çekti yarağını ağzımdan, özür diledi, beni çok begendiğini ve yardımcı olmak istediğini söyledi. Ama ben azmıştım, “Lütfen devam edelim!” dedim...

Bacaklarım zaten koltukta sonuna kadar ayrık ve amım fırın ağzı gibi açıktı. Doktorum bacak arama yanaşıp yavaşça yarağını amıma dayadı. Aman Tanrım yanıyordu. Yavaşça girdi çıktı, sonra tekrar girdi ve sikmeye başladı. Yarağının taa rahmime değdiğini hissediyordum, ama çok zevkliydi. Jinekolog koltuğunda 20 dakika sikti Umut bey beni ve birkaç kez orgazm etti. Derken o da geldi ve içime fışkırdı, 3-4 dakika boşaldı amıma. Spermleri resmen bardak bardak aktı rahmime. Sonra toparlandık, önce doktor çıktı muayene odasından, ben de 5 dakika sonra çıktım, eve gittim...

Birdahaki muayeneye gittiğimde hamile olduğumu öğrendim. Kocama söylediğimde çok sevindi. Ama çocuk Umut doktorumdandı. Artık doğurup büyüteceğiz!

[Bahar]






Kocamınki Yetmiyor, Amım Kol Gibi Yarak İstiyor!



Kocamınki Yetmiyor, Amım Kol Gibi Yarak İstiyor! (Nesrin 35 Y., Berlin / Almanya)

Selam seks hikayeleri okurları, adım Nesrin. 35 yaşında, 2 çocuk annesi, çalışmayan bir kadınım. 14 ve 16 yaşında 2 oğlum var. Kocamın kendine ait bir işyeri var. Benim hikayem geçen senenin yazında yaşandı ve bitti. Ama içimde bir his bunu anlatmam gerektiğini söylüyor, ben de buraya yazmayı uygun gördüm.

Kocamın kızkardeşi Hatice Tekirdağda yaşıyor. Babalarının vefatından sonra kocamı arayıp, “Abi miras işlerini halledelim, bak bizim paraya ihtiyacımız var!” diye tutturdu. Kocam da bana konsolosluktan vekalet verip, “Sen git hallet, benim vaktim yok!” deyip beni Türkiyeye yolladı. Cuma günü saat 14:00’de İstanbul Sabiha Gökçene konduk, oradan Tekirdağa gitmemiz akşamı buldu. Görümcem Hatice ve kocası Halit beni alıp evlerine götürdüler. Onlarla hep iyi anlaşırdık, yaşlarımız da birbirine yakın olduğundan aynı şeylerle ilgilenirdik. Evlerine gidince duş alıp akşam yemeğini yedik. Sohbet muhabbet derken vakit gece yarısı olmuştu. Onların çocukları alt katta, biz üst katta yatacaktık. Ben bana verilen odaya geçip yattım.

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama, bir inilti ile uyandım. Yan odada görümcem kocası ile sikişiyorlardı. Duvarlar o kadar ince ki, sanki yanımda sikişiyorlar, bütün seslerini net bir şekilde duyuyordum. Sikişleri bitmek bilmiyordu. Bitirseler de uyusam diye düşünürken elimi amımda buldum. Canım çekmişti, onlar yan tarafta sikişirken ben de kendi kendimi tatmin edip rahatladım. Ama onların sikişi daha bitmemişti. İçime şeytan girdi, gidip anahtar deliğinden onları seyredecektim. Yavaşça yataktan çıkıp, ayak parmaklarımın ucuna basarak yan odanın kapısına kadar geldim. Kapı tam kapalı değildi, dişarıdan gelen ay ışığı içerisini gündüz gibi aydınlatmıştı, yatak odasındaki dolabın aynasından herşey rahat görünüyordu. Yarım saatten beri sikişmelerine rağmen Halit daha boşalmamıştı. Oysa benim kocam en fazla 5 dakika siker boşalırdı, eğer yorgun değilse 2. postayı siker, o da en fazla 10-15 dakika sürerdi...

Halit bir ara sikini Haticenin amından çıkartıp biraz amının dudaklarına sürdü ve yeniden amına soktu. Sikini tam görememiştim, ama bayağı büyük ve kalındı. Yaklaşık 5 dakika daha siktikten sonra Hatice yalvarmaya başladı, “Hadi koçum bitir artık!” diye yalvarıyordu. Halit, “Tamam orospu, geliyorum!” deyip hızlandı. Sonra sikini Haticenin amından çıkartıp ağzına verdi. Şimdi büyüklüğünü daha net görüyordum. Rahat 23 – 24 cm vardı, kocamınkinin neredeyse 2 katı ve daha kalındı. Tamam, ilk olarak yabancı sik görmüyordum, ama bukadar büyüğünü hiç görmemiştim. Halit Haticenin ağzına boşaldığında ben de yavaşça odama geri döndüm, ses olmasın diye kapıyı tam kapatmadım.

Sabah görümcemin yan taraftan gelen sesi ile uyandım. Kocasına, “Gürültü yapma, yengem yoldan geldi uyanmasın, git aşağıda TV izle ama sesini çok açma!” diyordu. Neden yaptım bilmiyorum ama, üzerimdeki battaniyeyi atıp geceliğimi belime kadar çekip götümü kapıya çevirdim. Zaten donsuz yattığımdan amımı götümü sergilemiştim. Nasıl davranacaklar merak ediyordum. En kötü şartlarda uyurken açılmışım derdim. Koridorda Halitin ayak seslerini duyuyordum, benim kapımın önüne gelince ses durdu, demek ki beni seyrediyordu. Hatice de koridora gelince Halit aşağıya indi. Hatice yataklarını toplayıp duş aldı, kahvaltıyı hazırlayip beni kaldırmaya geldi. “Yenge kalkta kahvaltı yapalım, bugün resmi daireler kapalı, nasıl olsa bir işlem olmaz, Halit bizi pikniğe götürecek!” dedi. Kalkıp duş aldım ve kahvaltıya indim. Hava sıcak olduğundan rahat bir elbise giydim, altıma birşey giymedim, zaten don giymesini sevmem : ))

Kahvaltıdan sonra komşuları ve birkaç aile dostları ile deniz kenarında bir yere gittik. Çocuklar gelmemişti. Adamların kimi ağaç gölgesinde yatıyor, kimi balık tutuyordu. Kadınlar da yiyecekleri hazırlıyordu. Bir ara Haticeyi erkeklerden birine frikik verirken gördüm. Resmen bilinçli yapıyordu, oturup kalkarken adama amını gösteriyordu. Yanına yaklaşıp fısıldayarak, “Kolay gelsin!” dedim. “Ne kolay gelsin?” dedi. “Yaa anlamazdan gelme, adama amını gösterdin, gördüm!” dedim. “Ne olmuş ki, gösterince amım eksilmez ya! Sen sabahtan kocama gösterdin, eksildi mi? Ben odanın önünden geçerken uyuyordun, üstün örtülü idi, sonra kocam geçerken açtın! Bunu bilinçli yaptığını bilmiyorum mu sandın?” deyip boynuma sarıldı ve ekledi, “Korkma yenge, abime söylemem, istediğine göster, yada ne istersen onu yap!” dedi ve güldü.

Piknikte akşam üstüne kadar yenilip içildi eğlenildi. Akşam eve dönme zamanı geldiğinde erkekler içkili olduğundan arabaları kadınlar kullandı. Eve geldiğimizde Haticenin çocukları bir not bırakıp babaannesine gitmişler. Biz de üstümüzü değiştirip, Rakı sofrası kurduk, oturduk içmeye ve sohbete başladık. Havadan sudan konuşurken Hatice lafı pikniğe getirip, kocasına, “İsmail birşey dedi mi?” diye sordu. Kocası da, “Adamı bitirmişsin!” deyip güldü. Hatice de, “Ne yapayım onlar başladı, Sevim sana gösterince ben de İsmaile gösterdim!” dedi, gülüştüler. Kocası elini cebine sokup bir String külot çıkardı, Haticeye gösterip, “Bak bu Sevimin. Sen piknikten sonra bulaşıkları yıkarken cebime soktu!” dedi. Halit sonra bana bakıp, “Sen de böyle şeyler giyermisin Nesrin?” diye sordu. Ben de eteklerimi kaldırıp, “Ben böyle külotsuz gezmeyi daha çok seviyorum!” diye amımı gösterdim...

İçtiğimiz için hepimiz rahatlamış, dilimiz çözülmüş, rahat konuşuyorduk. Ben Halite, “Karın başkalarına amını gösteriyor, ya kalkıp kendini siktirirse?” dedim. Halit gülerek, “Benim siktiğim kadın kolay kolay başka yarak altına yatmaz, yoksa hayal kırıklığına uğrar!” dedi. “Yaaa? Sikine çok mu güveniyorsun?” dedim. Halit önce Haticeye bakıp sonra bana, “İstersen deneyelim, bak gör kendin karar ver!” dedi. Haticeye sorar gibi baktım, o da, “Bana uyar!” dedi. Daha ben birşey demeden Halit sikini çıkartıp ağzıma soktu. Sikinin anca başını ağzıma alabiliyordum, sikini iki elimle kavrayıp saxo çekiyordum. Sikinin kalkması uzun sürmedi...

Eteğimi yukarı kaldırıp önüme diz çöktü ve amımı yalamaya başladı. Hatice karşımızda oturmuş, hem bizi seyrediyor, hemde amıyla oynuyordu. Halit amımı öyle güzel yalıyordu ki, gelmem uzun sürmedi. Sonra Halit yere uzanıp, “Gel üzerine otur!” dedi. Kalkıp o devasa sikin üzerine oturmaya başladım, içime giren her santimi hissediyordum. Yarağı içimi doldurmuştu, bacaklarım titriyordu. Beni sırtüstü yatırıp bacak omuza yaptı ve amıma seri şekilde sokup çıkarmaya başladı. Daha sonra beni domaltıp arkama geçti, sikini arkadan amıma soktu. Hatice de gelip önüme yattı ve “Hadi yala amımı!” dedi. “Ben am yalamam!” dedim. Suratıma bir tokat patlatıp, “Orospu, ne demek yalamam? Kocama kendini siktiriyorsun, benim canım yok mu? Yala şu amımı!” deyip saçlarımı tuttu amını ağzıma yapıştırdı...

Hayatımda ilk olarak am yalıyordum. Biraz yaladıktan sonra am yalamak benimde hoşuma gitti. Amımı yalatmak hoşuma gittiğinden am nasıl yalanır iyi biliyordum, Haticenin amını yalarken elimi de amına sokmaya başladım. Önce parmaklarımı, sonra elimi olduğu gibi amına soktum. Ellerim büyük değil, elimi bileğime kadar amına sokup çıkarıyordum. Üçümüz de zevkten inliyorduk. Ne kadar sikildim bilmiyorum, kaç kere orgazm oldum saymadım. Halit böğürerek içime boşaldı, sonra yan tarafa yatıp beni yanına çekerek, “Nasıldı?” diye sordu. Sadece, “Şahaneydi!” diyebildim.

O haftasonu Halit hem Haticeyi hemde beni evire çevire sikti. Pazartesi günü miras işlemlerini yaptık. Bütün resmi işlemlerin bitmesine rağmen kocama daha işlerin sürdüğünü söyleyip, bir hafta daha orda kaldım ve Halitin kocaman yarağını yedim...

Şimdi yine Almanyadayım, ama nasıl yapıp tekrar Tekirdağa gitsem, Halite kendimi siktirsem diye hesap yapıyorum. Çünkü artık kocamın siki beni tatmin etmiyor, amım kol gibi yarak istiyor. Burada çok insanın kocamı tanıdığından dolayı kendimi siktirecek birini arayamıyorum. Ama bir yolunu bulup o işi de halledeceğim...

Şimdilik hoşçakalın. Sevgilerimle.

[Nesrin]




Yeni Yıla Yarağım Amın İçinde Girdim!


Yeni Yıla Yarağım Amın İçinde Girdim! (Volkan 19 Y., Ankara / Türkiye)

Selam arkadaşlar, ben Volkan. 19 yaşında bir gencim. Bu sene yeni yıla girerken yılbaşı gecesi bizim evde kuzenlerim Atakan ve Tolgayla olmayı planlıyorduk. Annemleri de o gece teyzemlere göndermiştim. Annemlerin evden çıkmasından yarım saat snra kuzenlerim ellerinde biralarla ve çerezlerle gelmişlerdi. Oturduk muhabbetimizi yapıyoruz, biralarımızı içiyoruz, bir yandan da tombala oynuyorduk.

Muhabbet koyulaşmışken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda gelen alt komşumuzun kızı Sevcandı. Sevcan daha 18 yaşında, yaşıtlarına göre iri memelere ve göte sahip, harika bacakları olan, balık etli, hem sexy, hem çok güzel bir kızdı. Aslında ondan hoşlanıyordum. Birçok kez onu düşünüp 31 çekmişliğim de olmuştur. Kapıyı açıp onu karşımda gördüğümde şaşırmş, bir o kadar da heyecanlanmıştım. Dediğine göre annesi ve babası o gece hasta olan dedesinin yanındalarmış ve yılbaşını orda geçireceklermiş. O da bu fırsattan yararlanıp kendi evlerinde içmeyi düşünüyormuş. Fakat bira açacağını bulamadığından bizden istemeye gelmişti. Ben hemen ona evde tekbaşına sıkılacağına gelip bize katılmasını teklif ettim. O da, “Neden olmasın!” diyerek bize katıldı.

Sevcanı kuzenlerimle tanıştırırken, bir yandan da tepeden tırnağa süzüyordum. Üzerinde vücut hatlarını belli eden kot pantolon onu çok sexy gösteriyordu. Sevcana da bir bira kapıp gelmiştim buzdolabından. Aklıma birden Sevcanla Twister oynamak geldi, onu o değişik pozisyonlarda görmek istiyordum. Odamdan Twister oyununu kapıp geldim. Atakan, ben ve Sevcan oynuyoruz, Tolga da kartlardakini söylüyordu, ‘Sağ el yeşil’ yada ‘Sağ ayak kırmzı’ diyerek bize yapacaklarımzı söylüyordu. Fakat sıra Sevcana geldiğinde, Tolga karttan değil de kafasndan uydurup Sevcanı domaltacak pozisyonlar söylüyordu. Bir an öyle birşey oldu ki, sikmeyi hayal ettiğim kız şimdi kocaman götüyle domalmıştı, oyun gereği ben de pozisyon alırken sürekli ona sürtünüyordm...

Artık oyun çığrından çıkmş, Sevcan da bu durumu anlamış ve birden, “Sizin niyetiniz beni sikmek!” diyerek gitmek istedi. Ama ben gitmesini önlemek için elinden tuttum ve kendisinden hoşlandığımı, aşık olduğumu ve hatta onunla yatmak istediğimi söyledim. Sevcan bana, “Yürü git sapık!” der demez dudaklarına yapıştım. Sevcanı deli gibi öpüyor, resmen dudaklarını kemiriyordum, biryandan da elimle o taş gibi götünü sıkıyordum. Başta benden kurtulmaya çalışan Sevcan şimdi sanki daha istekliydi. Onu kaptığım gibi yatak odasına götürüp kapıyı kilitlemiştim ve odaya kuzenlerimi almıyordum. Onlar da azmışlardı ve kapıyı açmam için kapıyı tekmeliyorlardı. Ama ben Sevcanı tek başıma sikmeyi düşünüyordum...

Sevcanın boynunu kulaklarnı emiyordum. Sevcan da aslında benden hoşlandığını, ama bu durum karşısında ilk başta korktuğunu, ama şimdi artık o da beni istediğini söylüyordu. Ben onun pantolonunu yavaş yavaş çıkartırken, bir yandan da o harika bacakları yalıyor öpüyor emiyor, adeta yiyordum. O da üstündeki tişörtü ve sütyeni çıkarıyordu. Muhteşem memeleriyle ve tüysüz amıyla Sevcan karşımdaydı şimdi. Ben de kendimi soyduktan sonra deli gibi öpüşmeye devam edip, bir yandan da amını parmaklıyordum. Amı cayır cayır yanıyordu. Sevcan amını parmaklamamdan dolayı çok geçmeden tityererek, daha sikimi dokundurmadan boşalmıştı. Amından sonra onun o güzel götünü yalamış, sonra da 69 pozisyonu yapmıştık. Amını yalıyor emiyor hortum gibi içime çekiyordum...

Sevcanın inlemeleri beni delirtiyor, ama erkenden Sevcanın amına girmeyerek, fantazi yaparak, bu zevki daha da uzatmak istiyordum. Daha sonra aletimi ağzına dayamıştım ve çok geçmeden ben de ağzına boşalmıştım, harika yalıyordu. Ama ben halen Sevcanın amına girmemiştim. Ben girmedikçe Sevcan daha çok azıyor, “Aşkm hadi sikini sok, sik beni! Hadi daha ne duruyorsun, girsene içime, o siki istiyorum!” diye bağrıyordu. Onun yalvarması benim daha hoşuma gidiyordu. Bunları duyan kuzenlerim daha da azmışlar, resmen kapıyı kıracaklardı. O kapının daha fazla dayanmayacağından korkuyordum. Bir an önce işimi bitirmeliydim, çünkü Sevcanı onlarla paylaşmak istemiyordum...

Kuzenlerim o ara yeni yıla girmeden 10 saniye kala geri saymaya başlamışlardı. Ben hemen Sevcanı domaltıp, sikimin birazını arkadan amına yavaş yavaş sokup çekiyordum. Sevcan da her sokuşumda kısık sesle inliyor, “Ohh erkeğim benim, hepsini sok!” diyordu. Kuzenlerim kapının önünde, “Hoş geldin yeni yıl!” diye bağırınca, ben de Sevcanın amına öyle bir körükleyip girdim ki, Sevcan çığlık atmıştı. Kızlık zarını patlatmış ve bekaretini bozmuştum. Amından biraz kan geldi, çarşafa sildikten sonra amını sikmeye devam ettim. Boşalacağımı anlayınca biraz yavaşlıyor, bu partiyi sonlandırmak istemiyordum. Sevcan yine orgazm olmuş, ama ben halen boşalmamıştım. Çok geçmeden, “Aşkım geliyorum!” deyince, “Sakın içime boşalma!” demesiyle amından çıkıp sırtına boşaldım. Ve sonrasında beraber yatağa yığılıp kaldık. Birbirimize sarılıp uyuya kalmışız.

Sabah kalktığımda banyoya gitmek için odanın kapısını açtığımda kuzenlerim de salonda sızıp kalmışlardı. Onlar uyanmadan Sevcanla beraber banyoya girip güzelcene temizlendikten sonra evine gönderdim. Daha sonra kuzenlerim uyanınca beni yatak odasına kilitleyip, Sevcanı onlarla paylaşmadığım için üzerime çullandılar...

Artk Sevcanla sevgiliyiz ve çok güzel bir beraberliğimiz var.

[Volkan]







Bakire Çiğdemi Çiftlik Evimde Siktim Dağıttım!


Bakire Çiğdemi Çiftlik Evimde Siktim Dağıttım! (Kemal 45 Y., Aydın / Türkiye)

Selam. Ben Kemal. 45 yaşında, 1.87 boyunda, 80 kiloda, atletik yapılı biriyim. Büyük bir bahçem ve içindeki evimde yaşıyorum. Her yaz başı ağaçları ilaçlatmak için bir ziraat dükkanına giderim. Son gittiğimde Çiğdem adında bir ziraat mühendisi vardı. Beni karşıladı çay ikram etti. Onlar için iyi bir müşteriydim, en az 3-4 bin lira kazanacaktı benden. Çiğdem 30 yaşında, 1.58 boy, 45 kilo falan minyon biriydi. Kumral, beyaz tenli, pek güzel bir yüzü yoktu, ama vücudu tam hoşlandığım gibiydi. Dolgun göğüslü, ince belli ve arkaya çıkık dolgun kalçasıyla aklımı başımdan almıştı bile. Mezun olunca çalışmamış, ama para lazım olunca ilk defa burda işe başlamış. Epeyce sohbet ettik. Henüz evlenmemiş, annesi de hasta olunca ona bakıyormuş, babası yıllardır ortada yokmuş. Herşeyi anlatıyordu çay içerken...

Çiğdemle anlaştık, Cumartesi ilaçlarla araziye gidecektik. Sabah gelip Çiğdemi ve ilaçları aldım, şehir dışındaki bahçeye gittik. Hava baya sıcaktı. Beraber ilaçların karışımını hazırlamak için depoya gittik. Ben dışarda beklerken Çiğdem içerde iş tulumunu giydi dışarı çıktı. Birkaç ağacı ilaçlayarak bana öğretecekti, devamını ben yapacaktım. Tulumun içinde daha da seksi olmuştu, eğilip doğruldukça kalçasına bakmaya doyamıyordum. Bana anlatıyordu, ama aklım Çiğdemin kalçasındaydı. Bu arada hafif bir esinti, bütün ilacı kızın yüzüne savurmuştu. Ağzında maske vardı, ama saçı başı hep ilaç olmuştu. Biraz sonra, “Tamam, artık gerisini ben yaparım!” deyip, kızı duş alması için eve götürdüm. Biraz nazlandı, ama ilacın korkusuna banyoya girdi...

Suyu açınca, heyecanla kapı deliğinden baktım. Aklım başımdan gitti, kızın amı burdan bile kabarık ve pırıl pırıldı. Çiğdemi sikmeden bırakamazdım. Hemen gidip çay demledim. Biraz sonra banyodan çıkıp geldi. Kanapeye oturttum, “Çay doldurup geleyim.” dedim. Mutfakta onun fincanına uyarıcı ilaç damlattım. Heyecanla çayları içtik. Biraz sonra kıza kur yapmaya başladım. Her iltifatıma utanarak teşekkür ediyordu. Yarım saate yakın Çiğdeme iltifat yağdırmıştım. Artık uyarıcı ilacın etkisi başlamıştır diye harekete geçtim, yanına gidip sarıldım. Şaşkınca bakarak direnerek kurtulmaya çalışıyordu. Sıkıca tutmuş boynunu yalayıp öpüyordum. “Biraz öpüp bırakacağım, onun için direnmene gerek yok!” deyip, kızı öperken tek elimlede okşuyordum. Kız direniyordu, ama sadece “Yapma Kemal bey!” deyip duruyordu...

Elim eteğin altındaydı, külotunu sıyırıyordum. Zorla da olsa külotunu sıyırdım. Kanapede yatırıp elllerini tutup ters olarak memelerinin üstüne oturmuştum. Bacaklarını sıkıca kapamasına rağmen, başımı araya sokup amını yalamaya başladım. Direnci kırılıyordu, sadece, “Lütfen Kemal bey bırak beni...” diyordu. Amını yaladıkça bacakları gevşemişti sanırım, artık bacağını sıkmıyordu, dilim amındaydı artık. Etli am dudaklarını aralayan dilim deliğin girişinde oynadıkça Çiğdem sıvılarını salıyordu. Ekşimsi am sıvısının tadını alıyordum...

Yavaşça kalkıp, üstüne uzandım. Tek elle de altımı soyuyordum. Kazık gibi olmuş kalın yarrağım bir an önce Çiğdemi sikmek istiyordu. Kızın üst tarafını soymadım bile, sıkıca omuzunu ve boynunu sarıp altıma aldım. Çiğdem altımda kaybolmuştu, ama halen, “Lütfen bırak...” diyordu. Gözüm dönmüştü, ne olursa olsun sikecektim. Yarrağımın başını dayadığım daracık delikli, dudakları etli amına, abanarak girmeye başladım. Dar deliği yanlara ayırarak giren yarrak başı, hafif bir zorlamayla engeli yırtıp sıcacık dar yuvaya 3-4 cm girince, Çiğdem yüzünü kasarak, “Iıhhh!” diye inledi. Amı daracıktı. Halen, “Yapma...” diye itiraz ediyordu. Yine abanınca yarrağımın yarısı girmişti. Sıcacık amı harikaydı. Altımda zor durumdaydı. Bedenimin ağırlığıyla ezilen minnacık kadın, aynı anda da iri yarrağımın zorla daracık amına girmesiyle, altımda kıvranıyordu. Son defa abanarak köküne kadar geçirmemle, kız nefesini düzensizce ve sık sık almaya başladı. Biraz durup kasılmasının geçmesini bekledim...

Çiğdem altımda, başı yanda sessizce duruyordu. Artık nefesi düzelmişti. Yavaşça sokup çıkarıyordum, yavaş ama derinlere kökleyerek sikiyordum. Amının darlığı harikaydı. Köklerken zorlandığı belliydi, ama hoşuna da gidiyordu sanırım. Dakikalarca kökleyerek siktiğim kız, artık altımda zevkten inleyerek kıvranıyordu. Yüzü kızarmış ve nefesi sıklaşmıştı, sanırım orgazm olmaya başlamıştı. Amı da kasılıyordu bedeniyle birlikte. Sertçe kökleyerek sikmeye başlayınca, aniden sarsılıp haykırarak gelmeye başladı. Amının kasılmaları beni de getirmişti, sert köklemelerle amına fışkırmaya başladım. Birbirimize sıkıca sarılmış kasılıyorduk. İkimiz de ter içindeydik...

Bir süre daha sikip yarrağımı çıkardım. Yarrağım hafif kanlı menilerle sıvanmıştı, Çiğdemin amından da kızlığından akan kana bulanmış menilerim dışarı sızıyordu. Ben duşa gittim, sonra da Çiğdem girdi...

Giyinip geldiğinde konuşmuyordu. Özür dileyip affetmesini istedim. Çiğdem iltifatlarıma dayanamayıp sonunda affetti. Eve telefon edip gelemeyeceğini söyledi ve 2 gün bende kaldı. Çiğdemi, istememesine rağmen, götten de siktim. 2 gün boyunca amdan götten sikerek ufacık kadını dağıtmıştım. Tabi ben de yorgunluktan bitkindim!

[Kemal]



Chatteki Adamla Sikişmeye Gittiğimde Şok Oldum!


Chatteki Adamla Sikişmeye Gittiğimde Şok Oldum! (Nesrin 30 Y., Antalya / Türkiye)

Merhaba ben Nesrin. Kocam iş için sürekli şehir dışına çıkıyordu, ben de evde yalnız kaldığım gecelerde sıkıntı dağıtmak için arada chat sitelerine takılıp sohbet ediyordum. Fakat kameram olmadığı için kimseyle görüntülü görüşemiyordum. Yine böyle kocamın olmadığı bir gece chatte biriyle tanıştım, sohbeti hoş bir adamdı, ilgimi çekmişti. Yaklaşık bir hafta falan chatte sohbet ettik ve konu bir şekilde sekse geldi. Bana, “Kocan seni iyi sikiyor mu? Seni tatmin edebiliyor mu? Senin amın nasıl yanıyordur şimdi! Senin amını yerim!” falan derken, telefonda sanal seks yapmaya başladık. Kocamın evde olmadığı herzaman telefonda birbirimizi boşaltıyorduk. Ama bir süre sonra bu bizi tatmin etmedi ve buluşmaya karar verdik. Çok heyecanlanmıştım, onunla gerçekten sikişecektim. Buluşma günü ağda yapıp güzelce duş aldım ve en seksi kıyafetlerimden birini giyip buluşma yeri olarak anlaştığımız otele gittim. Ama gördüğüm manzara karşısında şaşkındım...

Chatte ve telefonda seks yaptığım adam komşumuz Sedattı ve beni görünce o da şaşırdı. İlk önce utandım ve ordan ayrılmak istedim, ancak Sedat, “Gitme, konuşalım!” diye beni ikna etti. Birlikte odaya çıktık, ama ben konuşacak durumda değildim. Sedat beni rahatlatmak için konuşuyordu. Bir anda dudaklarıma yapıştı. Öyle bir emiyordu ki dudaklarımı, ben de kayıtsız kalamadım. Sedat bir yandan dudaklarımı emiyor, bir yandan da üstümdekileri çıkarıyordu. Çılgınlar gibi öpüşüyorduk. Beni soyduktan sonra göğüslerimi emmeye başladığında ben inliyordum. Bir yandan emiyor, bir yandan da amımı okşuyordu. Zevkten amım sulanmış, vıcık vıcık olmuştu. Elimle Sedat'ın kafasına bastırarak aşağı doğru indirdim ve dudaklarını amıma yapıştırdım. Amımın dudaklarını vakum gibi çekiyor, dilini amıma sokup çıkarıyor, sanki diliyle sikiyordu beni.

Amımı uzunca bir süre emdikten sonra yatağın kenarına dikildi ve ben de yatağın üstüne oturdum. Yarağı kazık gibi olmuş, pantolonundan fırlayacaktı sanki. Fermuarını açtığımda inanamadım, kocaman yarağı vardı, mantar gibi kafası parıl parıl parlıyordu. Dayanamadım ve ağzıma aldım. O anda Sedat zevkten bayılacak gibi oldu. Dilimi yarağın etrafında gezdiriyor, taşaklarını ağzıma alıp emiyordum. Sedat saçlarımdan tutup kendine doğru çekiyor, yarağı dahada sokuyordu ağzıma. Bir süre böyle emdikten sonra Sedat müthiş bir kasılmayla ağzıma boşalttı döllerini. Ama halen yarak dimdikti. Beni yatağa domaltıp arkama geçti, sırtımı okşuyor öpüyordu, göğüslerimi sıkıp hamur gibi yoğuruyordu. Zevkten inliyordum...

Ve biranda o koca yarağı amıma soktuğunda, zevkle beraber inanılmaz bir acı duydum ve çığlık attım. Sedat hiç aldırış etmeden sikiyordu amımı. Sonra beni yatağa sırtüstü yatırıp bacaklarımı omzuna aldı ve koca yarağı bu defa götüme sürtmeye başladı. Götümü sikmek istiyordu. Olmaz! diyordum, ama dinlemiyordu beni. Götümü tükürükle ıslattıktan sonra haşmetli yarağı bastırdı ve inanılmaz bir çığlık daha attım. Sedat ise benim bu halimden daha çok tahrik olmuştu, tekrar yüklendi ve mantar gibi kafasını götüme geçirdi. Sonra yavaş yavaş gidip gelmeye başladı. Ben çığlık attıkça hızlanıyordu ve dahada köklüyordu...

Artık ben de alışmıştım ve zevkten inliyordum. Kocamla bunca yıllık evliyim, ama hiç böyle sikilmemiştim, zevkten deliye dönmüştüm adeta. Sedat hem amımdan hem götümden sikiyordu beni. O kadar hızlı sikiyordu ki, ‘Şap Şup’ sesleri odada çınlıyordu. Yaklaşık yarım saat böyle sikiştikten sonra, Sedat müthiş bir inlemeyle amıma boşaldı. Ben 3 kez orgazm olmama rağmen daha doymamıştım. Yarağını ağzıma aldım, yalayarak tekrar kaldırdım ve üzerine oturdum, zıplamaya başladım. Sedat da göğüslerimi sıkıyor okşuyor, “Amını götünü yerim senin karıcığım, çok güzel sikişiyorsun!” diyordu. Onun bana karıcığım demesi beni deli etmişti, 4. orgazmımı yaşarken çığlık çığlığa boşaldım ve üstüne yığılıp kaldım...

O gece Sedatla sabaha kadar sikiştik ve halen her fırsatta buluşup sikişiyoruz.

[Nesrin]




Karım Doğurmak Üzereyken Ben Baldızımı Sikiyordum!



Karım Doğurmak Üzereyken Ben Baldızımı Sikiyordum! (Arif 35 Y., Antalya / Türkiye)

Merhaba arkadaşlar ben Arif. 35 yaşındayım, oldukça da yakışıklı sayılırım. Boyum 1.76 ve 72 kilodayım. 5 yıllık evliyim ve karımla son derece mutluyuz. Seks hayatımız mükemmele yakın, haftada 4 veya 5 kez sikişiriz. Benim bir de dul baldızım var. Hani baldızım diye söylemiyorum, ama 1.70 boylarında, balık etli, kafam kadar iri göğüslere sahip, çok güzel bir kadındır. Karımla evlendiğimden beri kendisine resmen hastayım, beni deli ediyor. Ama bir türlü kendisine açılamıyordum. Evliliğimiz süresince baldızıma karşı sadece yanlışlıkla ve istemeden olmuş gibi dokunuşlardan, sürtünmelerden öteye gidemedim. Baldız bazen farkına varıyordu ama aldırış etmiyordu. Daha da ileriye gidemiyordum, açıkçası beni terslemesinden ve karıma söylemesinden korkuyordum.

Evliliğimizin ikinci senesinde karım hamile kaldı. Doğum yaklaşmaya başlamıştı, bizi de bir telaş almıştı. Benim annem babam İstanbulda kalıyorlardı, yani uzaktı. Üstelik hepsi işinde gücünde. Karımın ailesi ise Ispartada oturuyordu, onları biraz daha yakın gördüğümüz için onlara söyledik, doğum sırasında benim kayınvalideye burada olması için ricada bulunduk, onlar da seve seve kabul ettiler. En sevindiğim yanıysa baldızım da geliyordu. Baldızımı görmeyeli aylar olmuştu, eve geldiğimde kapıyı baldız açınca sevincimden havaya uçacaktım. Baldız genelde çok içten davranırdı bana. Beni görünce, “Hoş geldin enişte!” deyip boynuma sarıldı. Kaçırırmıyım fırsatı, ben de sarıldım hemen beline! Vücutlarımız birleşmişti, biraz daha sarılsam kesin boşalırdım yani. Sonra içeriye salona kaynanamla karımın yanına geçtik...

Sohbet falan ederken bazen baldızla gözgöze geliyorduk. Galiba halen anlamamıştı, kendisine uzun uzun sarılmamı ve dudaklarına yakın öpücük kondurmamı. Sohbetti, çaydı, kahveydi derken vakit epey geç olmuştu. Zaten karım hamile olduğu için çok halsiz ve bitkindi, uyumak için iyi geceler dileyip odalarımıza geçtik. Ben baldızı kafamdan atamıyordum, ne yapsamda siksem diye düşünüp duruyordum. Ne olursa olsun, rezil olma pahasına da olsa, baldızın o göğüslerinin tadına mutlaka bakmam lazımdı. Bu düşüncelerle uyumuşum...

Sabah olunca erkenden uyandım, çünkü karımı hastaneye yatıracaktık. Yüzümü yıkamak için lavaboya gittim, baktım tuvalet meşguldü. Bekledim biraz, tuvaletten baldız çıktı. Saçları falan çok dağılmıştı, uyku sersemi yalpalayarak yürüyordu. Geceliğiyle lavaboda yüzünü yıkamaya başladı. Ben de tuvalete girmek için yürüdüm, alan çok dardı ve baldızın kalçasına sürtünmeden geçmemin imkanı yoktu. Zaten hiç kaçırmazdım bu tür fırsatları...

“Baldız geçebilirmiyim?” dedim. “Geç enişte! Geçmeyip altına mı edeceksin?” dedi ve güldü. Ben de geçerken elimi baldızın beline attım ve kalçasına resmen yaslandım, “Gerçekten geçmemi istiyormusun baldız?” dedim. “Geç enişte geç, kendi malın gibi kullan, tuvaleti!” dedi. Ben de, “Tabii kullanırım, benim tuvaletim değil mi?” dedim. Bu arada arkasında durmaya ve sürtünmeye devam ettim. Baldız döndü ve “Enişte ne yapıyorsun?” dedi. Ama bunu söylerken gözlerimin içine öyle bir baktı ki, ‘Sik beni enişte!’ der gibi. “Ne yapıyor gibi görünüyorum baldız? Geçmeye çalışıyorum, geçemiyorum!” dedim. Baldız da kalçasını biraz daha bana bastırarak, “Buradan da geçemezsen yuh sana enişte!” dedi.

Baldızımın bu davranışı beni cesaretlendirmişti. Yılların verdiği o özlemle elimi muhteşem göğüslerine attım ve “Geçmek için burdan tutmam gerekiyor galiba!” deyip avuçladım göğüslerini. O sırada koridorun lambası yandı ve bırakmak zorunda kaldım. Gelen kaynanamdı. Baldız yüzünü yıkamaya devam etti, ben de tuvalete girdim. Anlamıştım artık, sevgili baldızım da beni istiyordu. Tuvalette baldızın o muhteşem göğüslerini hayalleyerek bir posta 31 çekip boşaldım, çıktım sonra. Baktım kaynanam kahvaltıyı hazırlamış. Kahvaltı yaparken oldukça neşeliydim, çünkü oğlum dünyaya gelmek üzereydi. Baldız bana bakıp, “Enişte ne güzel, oğlun olacak, çok seviniyorsun eminim!” dedi. Ben de, “Eee erkek adamın erkek oğlu olur!” dedim, gülüştük. Sonra hazırlandık, hastane yoluna koyulduk...

Taksi çağırmıştım. Bindik taksiye. Kaynanam öne oturdu. Karımı arkaya bindirdim. Tam diğer taraftan binmeye hazırlanmıştım ki, baldız, “Enişte ablamın yanına otur, ona moral ver, ben kenarda otururum!” dedi. Kör bir göz istedi, Tanrı verdi iki göz! Geçtim karımın yanına oturdum, baldız da benim yanıma oturdu. Ohh ne ala, bir yanımda karım, diğer tarafımda baldız. Yol bir hayli uzundu, karımla konuşuyordum, moral veriyordum, aynı zamanda bacağımı baldızın bacağına resmen yapıştırmıştım. Ben bastırdıkça baldız daha çok bastırıyordu. Elimi baldızın bacağına koydum, bu arada karımla sohbet ediyordum. Sırtım baldıza dönük, ama elim bacağındaydı...

Bir ara döndüm baldıza baktım, baldız da gülümseyerek bana bakıyordu. İçimden, ‘Bu iş tamam, bastır Arif!’ dedim, başladım baldızın bacağını okşamaya. Yavaş yavaş amına doğru ilerliyordum ve hiç bir tepki yoktu, bacaklarını aralaması dışında. Külotunun üzerinden amını okşamaya başladım, yine tepki vermeyince artık elimi külotun içine soktum. Resmen baldızın amını parmaklıyordum ve bu arada da karımla konuşmaya devam ediyordum. İki arada bir derede kaldım yani. En sonunda baldız bacaklarını sıkmaya başladı, anladım ki boşalıyordu artık. Az sonra parmaklarım vıcık vıcık ıslanmıştı. Sonra çektim elimi, baldıza baktım, yüzü kıpkırmızı olmuştu, ama halen gülümseyerek bakıyordu...

Hastaneye geldik, karımın yatışını yaptım. Sadece bir refakatçi kabul ediliyormuş. Kaynanam karımın yanında kaldı. “Biz baldızla dışarıda dolaşır, arada sırada yanınıza gelir gideriz.” dedik ve ayrıldık. Odadan çıkar çıkmaz baldız bana kızarak, “Enişte sen ne yaptığını sanıyorsun yaa!!” dedi. Ben de, “Ne yaptım ki baldız?” dedim. Gülerek, “Arabada mahvettin beni!” dedi. “Sen de beni o kadar kendine hasta etmeseydin baldız, gülü seven dikenine katlanacak!” dedim. “Enişte inanki mahvettin beni, bu yaşıma kadar hiç böyle heyecanlı boşalmamıştım, çok güzeldi!” dedi. “Sen dur, daha alasını yaşatacağım sana!” dedim.

Etrafa baktım, hastanenin arka bahçesi tenha bir yerdi, az ileride de depoya benzeyen, eski baraka gibi bir yer vardı. Baldızın koluna girdim oraya doğru yürüdük. “Baldız bak, şu barakada tarihi eserler varmış!” dedim. Baldız şaşırarak, “Hastanede tarihi eserin ne işi var enişte?” dedi, güldü. “Gel göstereyim!” dedim. Barakaya girdik. Hemen tişörtünün üzerinden göğsüne ağzımı yapıştırdım. “Ne yapıyorsun enişte??” dedi. “Acıktım baldız, emzir beni!” dedim. “Yapma enişte, bir gelen falan olur, evde yapalım, daha rahat ederiz!” dedi. “Olmaz baldız, kaç senedir seni arzuluyorum, hayal ediyorum, seni düşünerek ablanı sikiyorum, acı bana lütfen, seni sikmek istiyorum!” dedim, belinden tutup vücudunu vücuduma, dudaklarımı dudaklarına yapıştırdım, öpüşmeye başladık...

Öpüşürken baldız kendini tamamen teslim etmişti bana. Eteğini kaldırıp külodunu dizlerine kadar indirdim ve dudaklarımı amına yapıştırdım. Am dudaklarını bir bir emiyor, parmaklarımla ayırıp, dilimi içine sokuyordum. Baldız bağırmamak için elini ısırıyordu. Yaladım yaladım, baldızımın ekşimsi am suları ağzıma akmaya başladı. Resmen amını ağzımda yoğuruyordum. Dayanamadı titremeye ve boşalmaya başladı. “Enişte mahvettin beni, dayanamıyorum sok artık sikini, sookkkkkk!” diye yalvarmaya başladı. “O kadar acele etme baldız!” dedim, açtım göğüslerini, başladım o muhteşem kahverengi uçları yalamaya. Baldız çıldırıyordu, “Yaaaaa hadiiii enişte, hadi sok sikini, sikini sok, soooookkkk şu sikini içime!” diye inliyordu. Ben de zaten zor tutuyordum kendimi. Hemen yatırdım baldızı kasaların üzerine, ayırdım bacaklarını ve var gücümle bastım amına. Var ya ‘Şloppp!’ diye birden girdi yarağım köküne kadar. Baldız deli oluyordu, “Bastır aşkım, bastır!” diye kıvranıyordu. Var gücümle amına basıyor, sonuna kadar girip çıkıyordum...

Baldız yeniden titremeye sarsılmaya başladı. Ben de gelmek üzereydim. Son bir hamleyle, aynı anda boşalmaya başladık, ama nasıl boşalma. Baldız öyle bir boşalıyordu ki, bitmeyecek sandım. Belime doladığı bacaklarıyla neredeyse belimi kıracaktı. En sonunda emelime ulaşmış, baldızı sikmiştim. Hemen toparlanıp hastaneye geri döndük. Karımın sancıları başlamıştı. Doktorlar bizi çıkarıp karımı yoğun bakıma aldılar. Nur topu gibi bir oğlum oldu.

Kayınvalidemle baldızım 1 ay kadar kaldılar. Karımın hastanede yattığı sürece genelde kayınvalidem refakatçı kaldı. Biz de evde baldızla sabahlara kadar sikişip, gündüzleri karımı ziyarete hastaneye gidiyorduk...

Evet arkadaşlar, fırsat bulduğunuz an karşınızdaki kadını sikmek için elinizden geleni yapın. Anlık bir cesaret yetiyor, gerisi kendiliğnden geliyor :))

[Arif]





Kapıcıyım Ama Amların Kapısını Açıyorum!


Kapıcıyım Ama Amların Kapısını Açıyorum! (Baran 18 Y., Elazığ / Türkiye)

Selam ben Baran, 18 yaşında, 1.73 boyunda, 63 kilodayım ve esmer tenliyim. Çok olmasa da yakışıklı sayılırım. Ben daha Lise 3’e gidiyorken babam bir kızın peşine takıldı ve bizi terk etti. Evin büyüğü ben olduğum için çalışmak zorundaydım. Birçok işte çalıştım, ama çalışma koşulları çok zordu. En sonunda bir arkadaşım sayesinde kapıcı oldum. Sabah saat 5 gibi kalkıyorum, kazanı yakıp, ortalığı toparlıyorum, sonra evime geri geliyorum. Aynı apartmanda bize yarım bir daire vermişler, orda da ücretsiz oturuyoruz. Öteki çalıştığım yerler yanında bu iş çok kolay geliyordu. Ben de elimden geldiğince işime önem veriyordum, apartmandaki herkese kibar davranıyordum ve apartmanı temiz tutuyordum. Ayrıca annem ve 3 kardeşim de elime bakıyordu, kendim için olmasa da onlar için çalışmaktan başka çarem yoktu...

Kısa sürede bütün apartman beni sevdi. Kapıda duruyor, elinde poşetle evine gidenleri gördüğümde hemen ellerinden poşeti alıp evine kadar götürüyordum. Yalakalığın daniskasını yapıyordum yani. Her akşam saat 9-10 arasında çöpleri toplayıp, çöp konteynerine atıyordum. İşte bu zamanlarda kadınlar genellikle uygunsuz birşekilde bana çöpleri veriyorlardı, kadınların hiç biri benden çekinmiyordu, üstlerinde ne varsa onunla beni karşılıyorlardı. Bu böyle devam etti. Apartmanda kime ne lazım olsa, beni telefonumdan arıyorlar ve sipariş veriyorlardı, ben de onlara getiriyordum. Tabii bol bol bahşiş alıyordum : ))

Apartmanda oturanların arasında bana çok iyi davranan bir karı koca vardı. Kadın (Serpil hanım) doktordu, kocası da başka bir yerde müdürdü. Gece saat 11 gibiydi, Serpil hanımı hastaneden acile çağırmışlar. Ben de kapıda öylesine bekliyordum. Serpil hanım beni görünce, “Baran ne yapıyorsun?” diye hatırımı sordu. Ben de, “Hiç hocam bekliyorum.” dedim. “İşin yoksa benimle hastaneye gelsene, arabamız serviste, yalnız gitmeyeyim.” dedi. “Tamam hocam!” dedim, birlikte hastaneye gittik. Herkes gibi doktor hanıma ben de ‘Hoca’ diye hitap ediyordum. Ben hastanedeki odasında oturdum, o da hastanın yanına gitti. Annem ve kardeşlerim dayımgillere gitmişlerdi, anahtar birden aklıma geldi, elimi cebime attım baktım, anahtarımı unutmuşum. Dışarısı da çok soğuktu, dışarıda da kalamazdım. Ne yaparım diye kara kara düşünmeye başlamıştım ki, o sırada Serpil hanım içeri geldi ve “Baran sen eve git, benim işim sabaha kadar bitmeyecek!” dedi...

“Hocam anahtarımı evde unuttum, evde de kimse yok.” dedim. Serpil hanım da, “Gerçekten mi?” dedi. “Evet hocam!” dedim. “Ee ne olacak şimdi?” dedi. “Hocam burada kalsam olur mu?” dedim. “Olur, niye olmasın. Benim odamda kal, ama nerde yatacaksın?” dedi. Ben de, “Sandalyede otururum hocam, birşey olmaz.” dedim. “Öyle olmaz, dur bir saniye...” dedi ve acili arayarak sedye istedi. Bana sedyeyi getirdiler, Serpil hanım hastanın başına gitti. Ben de sedyenin üstüne uzandım. Biraz geçince uykum geldi ve uyumuşum...

Nekadar uyudum hatırlamıyorum ama, sedye üstünde sırt üstü yatmış uyurken, rüyamda Lisedeki sevgilimi gördüm, rüyamda onunla sevişiyorduk. Sevgilimle ormanlık biryere gitmiştik. Yanımızda götürdüğümüz battaniyeyi yere serip, sevgilimi sırt üstü battaniyenin üstünde uzandırıp üstüne çıkmıştım. Dudaklarından öperek amını da elimle okşuyordum. Sonra memesini de emip, amını yalıyordum. Sonra da bacaklarını omzuma alıp başlıyordum amına basmaya. Külotum ıslanmaya başlayınca uyandım. Kemerimi açıp pantolonumu biraz indirdim. Sikim taş gibi olmuştu. 31 çekerek sikimi okşadım, döller fışkırıyordu. Boşalmam bitince masada kağıt havlu gibi birşey var mı diye kafamı çevirdiğimde Serpil hanımı görünce şok oldum. Ben uyurken içeri gelmiş ve oturmuş bana bakıyormuş. Ben sikimi temizlemeden pantolonumu çektim ve montumu aldığım gibi dışarı kaçtım. Serpil hanım arkamdan, “Baran, Baran gel buraya!” diye bağırmasına rağmen gittim...

Aradan geçen birkaç gün boyunca, Serpil hanımın gözüne görünmedim. Ben yine kapıda bekliyordum, Serpil hanım geldi, onu görünce ordan uzaklaşmaya başladım. Bana seslendi, “Baran gelsene bir saniye!” dedi. Başımı bükerek gittim, utanıyordum. “Buyur hocam?” dedim. “Birkaç gündür sipariş almaya gelmiyorsun, yukarı çıkalım da bir liste yapayım!” dedi. Birlikte apartmana girdik. Asansöre bindiğimizde, “Baran sen neden kaçıyorsun benden? Sanki hiç kalkık penis görmemişim gibi! Korkma, ben her gün görüyorum! Utanmana gerek yok!” dedi. Ben halen utangaçlıktan başımı kaldıramıyorum. Serpil hanımın kata geldiğimizde asansörün kapısı açıldı, Serpil hanım indi, ama ben asansörde kaldım. “Gelsene!” deyince gittim yanına...

Evinin kapısını açtı, “İçeri gel bakayım!” dedi. İkimiz de içeri girince kapıyı kapattı, “Geç otur!” dedi. Mantosunu ve çantasını bıraktıktan sonra yanıma geldi oturdu. Tepeden tırnağa beni biraz süzdükten sonra, “O gün niye kaçtın ki? Çok güzel penisin var, pantolonunu çıkart, şunu birdaha göreyim!” dedi. Ben durumu idrak ettim, ama inanmıyordum. “Anlamadım hocam?” dedim. O da, “Anladın anladın, çıkart hadi!” dedi. Ben pantolonu dizime kadar indirdim, ama hemen elimi külota götürmedim. Serpil hanım beni uyardı, “Onu da çıkart!” dedi. Ben de külotu indirmek zorunda kaldım. Heyecandan sikim büzülmüştü. Elini sikime atıp sıvazlamaya başladım. Sikim elinde büyümeye başladı. Biraz eliyle sıktı, dahada hızlandı. Tam sertleşti...

Ben artık iyice emin oldum ki koskoca doktor Serpil kendini bana siktirecek. Sikimin damarları öyle şişti ki, patlayacak diye korkmaya başladım. Serpil hanım, “Sen bununla ne kızlar sikmişsindir!” dedi. Sesimi çıkartmadım. Biraz daha okşadıktan sonra önümde diz çöküp ağzına aldı. Sikimin başını yalıyor, eliyle de taşaklarımı okşuyordu.

Ayağa kalktı ve “Yatakodasına gidelim!” dedi. Odaya girdik, kendisi hemen çırılçıplak soyundu, bana da, “Soyun!” dedi. Ben de hemen üstümü çıkarttım. Beni yatağa iterek sikimi aldı ağzına, öyle yalıyor ki, sanki elinden alacaklar. Ben de bacağından tutarak amını ağzıma aldım. Amının dudağını emerek bızırını hafif hafif ısırıyordum. Burnumu amının içine soktum. Aslında birkaç kere oruspuları sikmiştim ve okuldaki sevgililerimle sevişmiştim, ama böyle usta bir kadınla ilk olacaktı. Amının suyu ağzıma akıyordu. Serpil hanım, “Artık bu yaramaz şeyi amıma alma vakti geldi!” dedi. Beni sırt üstü yatırdı, sikim tavana bakıyordu. O da sikimin başını amına tuttu ve yavaşça oturmaya başladı. Her santimini hissederek amına alıyordu. “Ahh, ooff!” sesleriyle ilerliyordu. Kasıklarıma kadar geldi. Önce yavaşça oturup kalktı, sonra git gide hızlanıyordu. Yoruluncaya kadar oturup kalktı. Yorulunca üstümden indi, sırtüstü yattı ve dizlerini karnına çekti. Amı meydan gibi açıldı. Sikimi amına dayadım ve birden bastım. “Oofff, ahhhh, haydi aslanım parçala beni!” diye bağırıyordu. Ben de son hız basıyordum...

Tam o sırada telefonu çaldı. Telefonu aldı, baktığında kocası arıyordu. Bana, “Sikini çek, kocamla konuşacağım!” dedi. Ben de sikimi çektim. Rahat nefes alamadığı için kocasına sadece ‘evet hayır’ diyordu. Kocası eve geliyormuş, birşey isteyip istemediğini sormak istemiş. Serpil hanım kocasına birşey lazım olmadığını söyleyip telefonu kapattı, “Baran hemen üstünü giy ve çık, kocam geliyor!” dedi. Tabii kendisi 2 kere orgazm olduğu için sıkıntısı yoktu. Ben de kalkık sikim elimde gezecektim. Arkası bana dönüktü, sütyenini takıyordu. Hemen başını eğdim amı bana açıldı, sikim yolunu buldu, amına hızlı hızlı sokup çıkartmaya başladım. Ama makine bana yetişemezdi, konuşmaya bile fırsat bulamadı. Amına döllerimi akıtmadan durmadım, ama duvarlar Serpil hanımın sesiyle inliyordu. Bütün döllerimi amına boşalttıktan sonra biraz içinde kaldım ve hemen elbiselerimi giydim. Serpil hanım benden daha da hızlı üstünü giydi. Ben çıkınca kapıyı kapattı. Ben merdivenlerden 1-2 kat inmiştim ki, kocası asansörden indi.

Evde annem benim zor nefes aldığımı görünce, “Oğlum ne oldu?” diye sordu. “Yok anne birşey, merdivenlerden koşarak indim de, nefesim kesildi.” dedim. Odama giderek olanları düşünmeye başladım. Koskoca doktor kadın benim gibi bir kapıcı parçasına kendini siktirsin, olacak iş değildi, hem de evliydi. Kafam almıyordu...

Serpil hanım bir saat sonra beni arayarak, ne yaptığımı, evimde kimsenin olup olmadığını sordu. Annemle ve kardeşlerimin evde olduklarını söyledim. O da, “Eğer evin boş olsaydı bu akşam gelirdim ve kaldığımız yerden devam ederdik, daha doymadım!” dedi. “Dur hocam bir bakayım, annemi teyzemlere gönderebilirsem seni ararım.” dedim telefonu kapattım. Annemin yanına gittim, “Anne bu akşam teyzemlere gitsenize!” dedim. Annem de, “Oğlum daha geçen hafta gittik.” dedi. “Tamam anne birdaha gidin, arkadaşlarım çay içmeye gelecek!” dedim. Annem, “Sonra sen de gelecekmisin teyzene?” dedi. “Hayır anne, biliyorsun çöpleri atmam lazım.” dedim. Annem, “İyi tamam, gidelim ozaman.” dedi ve kardeşlerimi aldı teyzemlere gitti...

Hemen telefona sarıldım Serpil hanımı aradım, “Hocam gel, evde kimse yok!” dedim. Serpil hanım da, “Kapıyı açık bırak, kapıda beklemeyim!” dedi. Kapıyı aralık bıraktım. 5 dakika sonra kapıdan içeri girdi. Kocasına hastaneden acile çağırıyorlar demiş. Serpil hanımı odama götürdüm. Elbiselerini çıkartmak istedi, ama ben kucağıma aldığım gibi yatağıma bıraktım, ben de üstüne çıktım, dudaklarının tadına baktım. Elim de pantolonun üstünden amını okşuyordu. Diğer elimle de memelerini yoğuruyordum. Keyfime diyecek yoktu, taş gibi doktor hatun altımda inliyordu, daha ben ne isteyeyim. Gömleğinin düğmelerini teker teker açıp, dudağından boynuna, ordanda memelerine geçtim. Her iki memesini de sütyenden çıkarttım, memelerini yoğuruyor, uçlarını parmaklarımın arasında eziyordum. Bacağımı amının üstüne koyarak amına sürtüyordum. Memelerin ucunu ağzıma alıp emiyordum...

Gömleğini ve sütyenini çıkarttım. Memelerinin arasını sikmek istiyordum, pantolonumla külotumu birlikte çıkarttım, taşlaşmış sikimi memelerin arasına koydum, memelerini birbirine yanaştırdım. Sikim ağzına kadar gidiyor, o da sikimi yakalayınca yalıyordu. Memelerinden sonra göbeğine indim, pantolonunu külotuyla birlikte indirdim. Külotu su gibi olmuştu. Kasıklarını yaladım, ordan bacağına geçtim, yalayarak ayak parmağına kadar geldim, daha sonra tekrar kasıklarına çıktım, diğer bacağını da aynı şekilde yaladım. Sonra Serpil hanımı ters çevirdim, kalçasından omzuna kadar yaladım. Vücudunda yalamadık yer bırakmadım. Saçlarını kaldırıp ensesini dişleyerek yaladığımda daha da çok inliyor, “Ahhh, offf, sik hocanı, parçala amımı!” diyordu. Yarağımı götünün yanakları arasından kaydırarak amına sürtüyorum. Sesleri arttı ve sarsılmaya başladı. Aynı hareketi devam ettim orgazm edene kadar...

Titremeleri geçince onu ters çevirdim, direk amına yumuldum. Am dudaklarını emerken parmaklarımı da amına daldırmıştım. “Durma devam et, ahhhh, ooofff!” sesleri duvarda çınlıyordu. Üçüncü parmağımı da amına soktum, diğer elimin işaret parmağını da sıkıştırdım. Hızlı hızlı parmaklarımı çeviriyor, sok çıkart yapıyordum. Serpil hanım kudurmuş gibi, “Yarağını sok, yarağını soksana!” diye bağırıyordu. Bacaklarını omzuma kaldırdım, sikimi amına dayayıp olanca gücümle soktum. Ayağa kalkıyor gibi çömelmiş bir pozisyonda sikiyordum amını. Böyle saatlerce siksem yorulmazdım. Ve aynen öyle yaptım, 1 saate yakın siktim. Boşalacağımı anladığımda yavaşlıyordum, sonra tekrar hızlanıyordum...

Serpil hanım baktı benim boşalacağım yok, “Belimi kırdın Baran, kalk üstümden, pozisyon değiştirelim!” dedi. Ben üstünden kalktım, pozisyon değiştireceğiz diye beklerken, o elbiselerini aldı ve giyinmek istedi. “Hocam ne oluyor?” dediğimde, “Çok yoruldum, mahvettin beni, ben gidiyorum, yeter bukadar!” dedi. Bunu tutuğum gibi yatağa yüzü koyun yatırdım. Kaçışı olmayacağını anlayınca mecburen dizlerini karnına çekti, domaldı. Arkadan amına sikimi bastırdım ve depara kalktım. Ben boşalıncaya kadar da hızımdan inmedim. Boşalınca üstüne yığıldım...

Saat 2’yi geçmişti. “Ben artık gideyim!” diyerek kalktı. Ben yapıştım, “Nereye gidiyorsun hocam, daha erken!” diyerek, ayakta öpüşmeye başladık. Yarağım bacakların arasında sertleşiyordu. Elini sikime atarak, “Ne çabuk uyandı bu yine?” dedi. “Eee elindeki gerçek yaraktır hocam, şakacıktan değil!” dedim, bacaklarını belime sarıp kucağıma aldım. Sikim kendiliğinden amını buldu. Bunu duvara dayadım ve ayakta sikiyordum. Sonra sikim amında bunu götürdüm bizim yemek masasının üstüne koydum. Amı tam sikimin hizasına geliyordu, omuzundan tuttum öyle sikmeye başladım. Ordan yine sikimi amından çıkartmadan yatağa götürdüm, sırtüstü yatağa bıraktım ve klasik pozisyonda amını sikmeye devam ettim. En sonunda sarsılarak içine boşaldım. Saat 5’e geliyordu, nerdeyse gün ağarmıştı. Vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştık bile. İkimiz de yıkandık, temizlendik. Serpil hanım evine gitti, ben de kazanı yakmaya...

Kazanı yakıp eve geldim, saatimi 8:30’a ayarladım ve yattım. Saatin alarmı çalınca kalktım. Üstümü giydim, dışarı çıkarak etrafa bakıyordum. Genelde o saatlerde herkes işine gidiyordu. Serpil hanımın kocası da çıktı binadan, o da işe gidiyordu. Ben de hemen Serpil hanımın evine gittim, çaldım kapıyı. Serpil hanım kapıyı açtı, benim olduğunu görünce, “Ne için geldin? Ben şimdi işe gidiyorum, birşey yapamam!” dedi ve kapıyı kapatmak istedi. Ben de zorla içeri girdim, “Ne olur hocam bir kere!” dedim. “Sen şimdi bir kere dersin, 2 saat bırakmazsın!” dedi. “Çabuk yaparız hocam!” dedim ve kendime çekerek dudaklarına yapıştım. 2 dakika öpüştükten sonra, “Hadi ozaman, elini çabuk tut!” diyerek kendini sırt üstü yere halının üstüne bıraktı ve külotunu çıkardı. Yıldırım hızıyla soyundum ve Serpil hanımı sikmeye başladım. Yarım saat hiç hızımdan taviz vermeden bastım. Boşalacağım zaman amından çıkarıp yüzüne boşaldım. Tiksinir diye beklerken ağzına gidenleri yaladı yuttu bile...

Giderken bana cüzdanında nekadar nakit para varsa saymadan hepsini verdi. Almak istemedim, ama zorla elime tutuşturdu, “Al al, sen bunu hak ediyorsun! Bundan sonra sana her ay bir maaş da ben vereceğim!” dedi.

Serpil hanım beni başka bayan arkadaşlarına da önermiş. Eee benim de canıma minnet tabii. Ben görünürde kapıcıydım, ama gerçekte amların kapısını açıyordum : ))

[Baran]





Ailesiyle Tanıştırmaya Götürdü Götümü Sikti!



Ailesiyle Tanıştırmaya Götürdü Götümü Sikti! (Melike 18 Y., İstanbul / Türkiye)

Benim adım Melike. Bu olayı yaşadığımda 17 yaşındayım. Orta Okulu Sivasta okumuştum ve Lise için İstanbula akrabalarımın yanına gelmiştim. Derslerim gayet iyiydi. Aradan 4-5 ay geçmişti ve aynı mahalleden bir çocukla tanışıp çıkmaya başladım. O da 17 yaşındaydı. Yaklaşık 6 ay kadar çıkmıştık, seks konularını en ince ayrıntısına kadar konuşuyorduk.

Bana, “Artık ailemle tanıştırma vakti geldi!” dedi. Biraz isteksiz olmama rağmen evlerine gittim, ailesiyle tanıştım. 10 dakika kadar ailesiyle oturduk, sonra bilgisayara bakmak için beni odasına götürdü. Bilgisayarı açtı, ben sandalyeye oturdum sevgilimin Facebook’una falan bakıyordum. O da arkama geçmişti, omuzlarımı falan sıkıyordu. Daha sonra, “Ya bırak şu bilgisayarı, yanıma gel!” dedi. Yemin ederim aklımda hiç kötü birşey yoktu. Yatağa oturduk, konuşuyorduk. Aradan 5 dakika geçti, ablası kapıyı çaldı ve “Biz sağlık ocağına gidiyoruz!” dedi. Çıkıp gittiler, evde sadece ikimiz kalmıştık...

Sevgilim kalktı kapıyı kilitledi geldi. Beni yatağa uzatıp, boynumdan falan öpüyordu. O ana kadar daha ele ele tutuşmaktan ileri gitmemiştik. Nasıl oldu anlamıyorum, benim de canım çekmeye başladı, hiç karşı koymuyordum. Elini okul gömleğimin içinden göğüslerime doğru soktu, yine hiç tepki vermedim. Sonra üzerime çıktı, artık sevişiyorduk. Dudaklarımı öpüyor, boynumu emiyor, gömleğimin yakasından ulaşabildiği kadar göğüslerimi yalıyordu. Gömleğimi çıkarmamı istedi, ama ben çıkarmadım. Ne yaptı etti beni ikna etti ve gömleğimi çıkardım, üst kısmımda sadece sütyenim kalmıştı. Her yerimi öpüyor okşuyordu, ben de başını kendime doğru bastırıyordum, saçlarını falan okşuyordum...

Daha sonra göğüslerimden yalayarak göbeğime doğru indi. Göbeğimi yalayıp öptükten sonra dahada aşağı indi. Pantolunum düğmesini açtı, elini sokup külodumun üstünden amımı okşadı. Kendi elim dışında ilk defa bir el amımı okşuyordu. Okşadıkça külodumun ıslandığını hissediyordum. Pantolonumu da çıkardığında korkmaya başladım, “Artık eve gitmek istiyorum! Hadi, yeter, gidelim!” falan dedim, ama bırakmadı. “Aşkım mesajlaşmalarımızı hatırla, bana güven!” falan diyerek sakinleşmemi sağlıyordu. Önden yapmaycağını biliyordum, daha önce defalarca söz vermişti, “Kızlığına dokunmam!” diye. Beni ters çevirdi ve külodumu çıkardı. Ben utancımdan yüzümü yastığa gömmüştüm. Götümün deliğinde bir ıslaklık hissedip birden irkildim. Götüme birşey sürüyordu, yağ gibi, krem gibi birşeydi...

Yüzüm halen yastıktaydı, bakmıyordum, ama onun da soyunduğunu anladım. Arkama yanaştı ve elleriyle götümün yanaklarını ayırıp, sikinin başını göt deliğime dayadı. Yavaşca yüklendi, ama girmiyordu tabii ki, kendimi aşırı derecede kasıyordum. Yine de götüme sokmak için zorluyordu. Benim koltuk altımdan ve karnımdan gıdıklandığımı biliyordu, eliyle karnımdan tutunca birden kendimi salıverdim. Ve o anda inanılmaz bir acı hissettim. Hayatta böyle bi acı yok!!! Sikini köklemişti götüme. Yavaş yavaş gidip gelmeye başladı. Bense hiçbir zevk almaksızın annemi, babamı, kardeşlerimi ve beni buraya okutmak için gönderdiklerini falan düşünüyordum. O kadar acı verdiğine göre siki biraz büyük olmalıydı. Eminim çok zevk alıyordu, çünkü daha önce değil birisiyle sikişmek, kendimi başka bir erkeğe öptürmemiştim bile. Daha sonra inleyerek götüme boşaldı ve yanıma uzandı...

Biraz öyle durduktan sonra, “Hadi artık gidelim!” dedim. Kış olduğu için hava erken kararıyordu. Normalde saat 4’te evde oluyordum, evden çıktığımızda saat 5 olmuştu. Sevgilim hem okuyor, hem sanayide çalışıyordu, Doğan slx diye bir arabası vardı, bindik ve bizim sokağa geldik. Yüksek apartmanlar olduğu için sokak çok karanlıktı. Tam arabadan iniyordum ki, beni kolumdan tuttu ve “Seni seviyorum aşkım!” dedi ve beni tekrar içeri çekti. Beni bırakmaycağını ve bunun aramızda bir sır olarak kalcağını söylüyordu. Artık rahatlamıştım ve ona çok güveniyordum. Nasıl oldu anlamadım başımı sikine doğru bastırdı, fermuarı açıkmış. “Hani mesajlaşırken yalamayı kabul etmiştin?” falan dedi. Çok korkuyordum ve midem acayip bulanıyordu. Yapcak birşey yoktu artık, yalamak zorundaydım. Yavaşça dilimle dokundum. Ama kendimden iğreniyordum. Zorla da olsa biraz ağzıma aldım. Başımı bastırdıkça dibine kadar ağzıma giriyordu. 10 dakika kadar yaladım, birden ağzıma boşalmaya başladı. İğrenç bir duygu yaa! Sevgilimin orospusu olmuştum ve onu rahatlamak için sikini yalıyordum. Yüzüne bile bakmadan indim arabadan. Akşam da hiç mesaj falan atmadım.

Ertesi gün sabah servis beklediğim yerde beni bekliyordu. Orda olacağını tahmin ettiğim için tam servisin gelmesine 2-3 dakika kala çıkmıştım evden. Tabii deliye döndü. “Uyanamadım!” dedim ve bindim servise. Öğle arası mesaj attı, “Çıkışta buluşalım!” diye. “Boşuna bekleme, direkt eve giderim!” dedim. “Ayrılmak mı istiyorsun?” dedi. Ben de, “Evet!” dedim. “İyi, sen bilirsin!” dedi ve mesajlarla ayrılmıştık. İçimden ‘Ohh be!’ diyordum. Çıkışta yine servise bindim. Evin orda bir baktım arabasıyla beni bekliyor. Servisin geldiğini görünce arabadan indi ve ‘Buraya gel!’ diye işaret etti...

Gitmeycektim, ama o şerefsizin evime kadar geleceğini biliyordum. Ailem burda yoktu, ama akrabalarım duyarsa çok kötü şeyler olurdu. Mecburen yanına gittim. “Bin lan arabaya!” dedi. Binmek zorundaydım ve bindim. Çok hızlı sürüyordu arabayı. “Nereye gidiyoruz?” dedim, cevap vermedi. Daha sonra boş bir arazide durduk. Beni ne kadar sevdiğini falan söylüyordu. Bana yaklaştı biraz, elimle ittim, zorla birşey yapmıycağından emindim. Bana, “Yaa kolum ağrıdı, omzuna atayım!” falan derken, kendimi yine arabada onun kucağında, göğüslerimi elletirken, götümü parmaklatırken buldum.

Artık okuldan biriyle çıkıyorum, ama halen ara sıra beni çıkışta alıyor ve arabada ihtiyaçlarını gideriyor.

[Melike]